Başarılı Oyunculuklarıyla 2022 Yılında Oynadıkları Sinemalarla Oscar Mükafatını En Çok Hak Eden Oyuncular

Venedik Sinema Şenliği’ndeki birinci gösteriminin akabinde sinemanın başrol oyuncusu Brendan Fraser altı dakika ayakta alkışlandı. Bu olay Fraser’ı gözyaşlarına boğdu. Hayranlar ve eleştirmenler The Whale sinemasını, Fraser’ın mesleğinin uzun yıllar ekranlardan uzak kaldıktan sonra yine canlanması olarak nitelendirdi.

Austin Butler, seçmeler için birinci başta kendini ‘Love Me Tender’ müziğini söylerken kaydetti. Onu izlediğinde, bunun bir Elvis taklidi olduğunu hissetti ve göndermeyi reddetti. Birkaç gün sonra, ölen annesinin tekrar ölmekte olduğuna dair bir kabus gördü. Annesi için ‘Unchained Melody’ müziğini söylerken sinemaya aldı. Görüntü, direktör Baz Luhrmann’ın hem başı karıştırdığı hem de merak uyandırdığı için çabucak dikkatini çekti. Luhrmann, Butler ile görüşmek istedi ve sonunda ona rolü verdi.

Filmde arkadaşlığı hayat uzunluğu süren iki adam, bağlantılarını birdenbire sonlandırdığında kendilerini telaş verici sonuçlarla bir çıkmazda bulur. Colin Farrell, bu sinemada müzisyen arkadaşı tarafından görmezden gelinen Pádraic Súilleabháin karakterini canlandırıyor.

Tolstoy’un 1886 tarihli Rus romanı Ivan Ilyich’in Ölümü’nden esinlenen bu İngiliz drama filminde Bill Nighy, 1953 yılında Londra’da, ölümcül bir hastalıkla karşı karşıya olan bir bürokratı canlandırıyor.

Peter’ın partneri Beth ile ağır bir hayatı vardır ve eski karısı Kate genç oğulları Nicholas ile ortaya çıkınca ortalık karışır. Hugh Jackman bu sinemada Peter karakterine hayat veriyor.

Film, Cate Blanchett tarafından canlandırılan ünlü bir bayan besteci-kondüktörün statüsünü ve imajını müdafaa arayışını, hayat çabasını ve düşüşünü mevzu alıyor.

Michelle Yeoh, bu sinemada hayatından mutlu olmayan ve bunalmış bir çamaşırhane sahibi olan Evelyn Quan Wang rolündeki Çinli Amerikan göçmenini oynuyor ve Evelyn’in alternatif evrenlerde de birkaç versiyonu var.

Film, 1955’te 14 yaşındaki oğlu Emmett’in öldürülmesinden sonra adaleti arayan bir eğitimci ve aktivist olan Mamie Till-Bradley’nin gerçek kıssasına dayanıyor.

Film, Spielberg’in ergenliğine ve sinema imalcisi olarak birinci yıllarına dayanan yarı otobiyografik bir öykü ve genç istekli sinema yapımcısını kurgusal karakter Sammy Fabelman ile izliyoruz. Michelle Williams, sinemada Sammy’nin annesi Mitzi rolünde.

Film, çok hırs ve aşırılık öyküsü dayanıyor ve Hollywood’un dizginlenemeyen bir çöküş ve ahlaksızlık vakitlerinde birden fazla karakterin yükselişini ve düşüşünü husus alıyor.

Yönetmen Bratton’ın gerçek hayatındaki tecrübelerinden esinlenen sinema, hem denizcilerin eğitim kampında hem de annesinin konutundaki homofobiyle karşı karşıya kalan genç bir adamın kıssasını anlatıyor.

Film, çağdaş bir Amerikan ailesinin, aşk, mevt ve dünyada memnunluk mümkünlüğü üzere üniversal sorularla boğuşurken gündelik hayatın sıradan çatışmalarıyla başa çıkma teşebbüslerini mevzu alıyor.

Hollywood’takilerin çok hırs ve çöküş taraflarını gösteren Babylon sinemasında Calva, Manny Torres rolünü canlandırıyor.

Film, Spielberg’in ergenliğine ve sinema imalcisi olarak birinci yıllarına dayanan yarı otobiyografik bir öykü Sammy Fabelman’a odaklanıyor. Bu rolü de Gabriel LaBelle canlandırıyor.

Karısı ölünce ve yaklaşık 40 yıllık işinden emekli olmak zorunda kalınca 60 yaşındaki huysuz Otto kendini öldürmeye karar verir. Lakin teşebbüsleri, yeni komşuları tarafından daima kesintiye uğrar ve bu da beklenmedik bir arkadaşlığa yol açar. Sinemada Otto’yu ünlü oyuncu Tom Hanks canlandırıyor.

Film, 1980’lerde bir İngiliz kıyı sinemasında geçen bir aşk kıssasını anlatıyor. Hilary Small karakterine Olivia Colman hayat veriyor.

17. ila 19. yüzyıllar ortasında Batı Afrika krallığı Dahomey’i koruyan ve tamamı bayanlardan oluşan savaşçı birlik olan Agojie hakkındaki sinema 1820’lerde geçiyor. Sinemada Viola Davis, yeni jenerasyon savaşçıları düşmanlarıyla savaşmaları için eğiten bir generali canlandırıyor.

Film, Afganistan’da vazife yaparken beyin travması geçiren ve konutundaki hayata ahenk sağlamaya çalışan bir askeri husus alıyor. Jennifer Lawrence, Amerikan askeri Lynsey rolündedir.

Amerikan pop ikonu Whitney Houston’ın hayatına dayanan biyografik-müzikal sinemada ünlü sanatçıyı Naomi Ackie canlandırıyor.

Joyce Carol Oates’in tıpkı isimli 2000 yılında yazdığı birebir isimli romanına dayanan sinema, Marilyn Monroe’nun hayatını ‘kurgusal’ bir formda anlatan üretimdir. Sinemada Monroe’ye Ana de Armas hayat veriyor.

Tanınmış bir gazeteci ve belgeselci, geçmişle, bugünle ve Meksikalı kimliğiyle uzlaşmak için bir iç seyahate çıkar. Sinemada başrolü Daniel Gimenez-Cacho canlandırıyor.

Chevalier sineması Kelvin Harrison Jr. tarafından canlandırılan Fransız-Karayipli ünlü müzisyen Chevalier de Saint-Georges’in hayatını mevzu alıyor.

1986 üretimi Top Gun sinemasının devamı ve ikincisi olan sinemada Tom Cruise, Maverick rolünde. Filmde Maverick, hayatta olmayan en düzgün arkadaşının oğlu da dahil olmak üzere bir küme genç Top Gun mezununu tehlikeli bir vazife için eğitirken problemlerle karşı karşı kalıyor.

Teknoloji milyarderi Miles Bron, arkadaşlarını ve Dedektif Benoit Blanc’ı Yunan adası Glass Onion’da bir ‘gizemli cinayet partisi’ kaçamağı için davet ediyor. Lakin, birisinin hakikaten öldüğü ortaya çıkınca Blanc olayı çözmeli ve katilin kim olduğunu keşfetmelidir. Dedektif rolünü James Bond sinemalarından tanıdığımız Daniel Craig canlandırıyor.

Film, birbirine aşık Maren ve Lee’nin Amerika’da bir seyahate çıkmalarını bahis alıyor. Lee karakterine de Timothee Chalamet hayat veriyor.

Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth’in hayatında kurgusal bir bakış açısı sunan sinemada, 1877 Noel arifesinde bir vakitler hoşluğuyla idolleştirilen Elisabeth, 40 yaşına girer. Resmi olarak yaşlı bir bayan olarak kabul edilir ve kraliçe kamuoyundaki imajını muhafazaya çalışır.

Florence Pugh’ın canlandırdığı Hemşire Lib Wright, 1862 yılında İrlanda’da kırsal bir köye gönderilir ve burada aylardır yemek yemeyen genç bir kızı gözlemlemekle görevlendirilir.

Dağlarda bir adamın mevtini araştıran bir dedektif, meyyit adamın gizemli karısıyla tanışır. Seo-Rae, bakıma muhtaç yaşlılar için bakıcı olarak çalışan Çinli bir göçmendir. Dedektif, hoş bir genç bayanın neden yaşlı bir adamla evlendiğini merak eder ve bayanın garip üzüntü şovları yüzünden ondan şüphelenir.

Film, gazeteci Jodi Kantor ve Megan Twohey’in, Harvey Weinstein’ın cinsel taciz argümanlarının kıssasını kırmak için yaptıkları çalışmaları anlatıyor. Gazeteci Kantor’u Zoe Kazan canlandırıyor.

Genç bir bayan olan Maren, toplumun hudutları dahilinde nasıl hayatta kalacağını öğrenen biridir. Bu keşif için sevgilisi Lee ile Amerika seyahatine çıkarlar.