Animasyon Sevenlere Müjde! “Neden Daha Evvel İzlemedim?” Dedirtecek, Hak Ettiği Pahası Bulamamış Animasyonlar

Robots isimli animasyonda genç bir mucit olan Rodney’in hayali, robotların hayatlarını kolaylaştıracak icatlar yapmak. Bunu gerçekleştirmek için Robot kentine hakikat yola koyulur. Fakat olaylar pek Rodney’in beklentileri doğrultusunda gerçekleşmez. Hayallerini gerçekleştirmek için hayli güçlü yollardan geçmesi gerekir. Vakit zaman güldüren bazen de duygulandıran sinema, hayatta karşılaştığınız zorlukları aşacağınıza olan inancınızı hiçbir vakit kaybetmemeniz gerektiğini hatırlatacak.

Smallfoot animasyon sineması, bir yetinin efsane olduğu söylenen insanlardan birini görmesiyle başlıyor. Yeti, küçük ayakların yani insanların varlığını kimseye inandıramaz. Ona inanmayanların bilakis doğrularının peşinden masraf ve herkesi küçük ayakların varlığına inandırmaya çalışır. Hoş iletileri da içerisinde bulunduran animasyon, başarılı müzikleriyle de izleyenlerin beğenisini topluyor. Bir solukta izleyeceğiniz eğlenceli animasyona kesinlikle talih verin.

Home isimli animasyon, halkından kaçıp dünyaya gelen Of isimli uzaylının yaşadıklarını anlatıyor. Pekala, Of dünyada inançta olacak mı? Mizahın ve aksiyonun eksik olmadığı animasyonda iki başka tıptaki canlının tüm farklılıklarına karşın kurdukları güçlü arkadaşlık sizi de tesirine alacak. Başarılı görsel efektleri, etkileyici hususuyla ‘Neden daha evvel izlemedim ki?’ diyeceğiniz animasyonu seveceğinize eminiz.

Ballerina isimli animasyonda yetim Félicie Milliner, balerin olma hayalini gerçekleştirmek üzere Paris’e yanlışsız yola koyulur. Burada karşılaştığı kişi sayesinde Büyük Opera binasının öğrenci kontenjanına girebilir. Pekala, Félicie hayallerine kavuşabilecek mi? Asla hayallerinden vazgeçmemek gerektiğini başarılı bir halde ekrana aktaran animasyonun koreografı ise çok sevilen “Siyah Kuğu” isimli sinemasının koreografilerini yapan Benjamin Millepied. Tüm zorluklara karşın tutkuyla bağlı olduğunuz tüm hayalleri başarabileceğinizi bir sefer daha hatırlatacak olan animasyonu izlerken vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

Brother Bear isimli animasyonda Kenai, yavrusunu korumak isteyen bir ayı tarafından öldürülen ağabeyinin intikamını almaya çalışırken kendisini bir anda ayı olarak bulur. Empati yapması için ayı bedenine koyulan Kenai şayet eski insan hâline dönmek istiyorsa Kuzey Işıkları’na ulaşması gerekir. Seyahati sırasında konutuna dönen Koda ismindeki ayıyla yol arkadaşlığı yapar ve bu ikili bir maceraya başlar. Bu efsanevi macera Kenai için dünyasını değiştiren, yepisyeni bir bakış açısı kazandığı unutulmaz bir hatıra manasına gelir. İzledikten sonra size de çok farklı bakış açıları kazandıracak animasyonu kesinlikle izlemelisiniz.

Kahkahalarla güleceğiniz bir animasyon izlemeye ne dersiniz? Olağanda klasik bir öykü üzere gözükse de içerisinde farklı ayrıntıların da olduğu Storks isimli animasyonu izleyince sinemanın hak ettiği bedelin altında bir puana sahip olduğunu göreceksiniz. Yıllardır bebekleri ailelerine taşıyan leylekler bir müddet sonra şirketi kapatmaya ve olağan kuryelik yapmaya başlar. Lakin Junior, bir bebeği ailesine teslim etmeyi unutur. Pekala bu çocuk onlarla kalıp büyürse neler olur? Şayet siz de bu sorunun yanıtını merak ediyorsanız keyifli animasyonu bir an evvel izleme listenize ekleyebilirsiniz.

Bir şeyler izlerken macerayı yaşamayı ve serüvene atılmayı sevenlerden misiniz? Yanıtınız ‘Evet.’ ise; Atlantis: The Lost Empire sineması tam size nazaran diyebiliriz. Bu animasyonda büyükbabasının müsaadeden gitmek istediği için kâşif kümesine katılan genç Milo’nun serüveni anlatılıyor. Bir mit olan Atlantis’i bulmaya çok yaklaşan büyükbabasının yarım kalan işini tamamlamak için yola çıkan Milo’nun serüveni her vakit beklediği üzere geçmiyor. Pekala, bu serüvende Milo başına geleceklerin altından kalkıp Atlantis’i bulabilecek mi?

Bazı eleştirmenlerin yaptığı olumsuz yorumlardan etkilenerek göz arkası edilen The Road to El Dorado isimli animasyon, macera ve aksiyon dolu bir seyir keyfi sunuyor. Sinemada iki kafadar arkadaşın Mayalıların efsanevi Altın Kent El Dorado’yu bulmaları için yola koyulmalarını ve bu seyahatte yaşadıkları maceraları ele alıyor.

Galaksiler ortası define avı kulağa ne kadar da farklı ve harika geliyor, değil mi? Treasure Planet isimli animasyonda uzay maceralarına meraklı olan Jim Hawkins, bir yandan da kayıp defineler için ilgilenir. Bu maceraperest genç, bir gün topladığı mürettebatla uzayın derinliklerine dalar ve define gezegenine gerçek yola çıkar. Jim’in daima düşlediği bu seyahat hayallerinin bile ötesinde olabilir.

1999 yılında vizyona giren animasyon sineması The Prince of Egypt, Nil Nehri’ne bir sepet içerisine bırakılmış olarak bulunan Musa’nın kıssasını anlatıyor. Musa, firavun ailesinin bir bireyi olarak yetiştirilir. Lakin büyüdükçe köleliğe ve yapılan azaplara baş kaldırır ve firavunun yanından kaçar. Daha sonra kendi ailesi hakkında gerçekleri ve yaşananları öğrenir. Bu kavmin ve ailesinin kurtarıcısı artık Musa olur.

Büyük bir hayal gücünün yapıtı olan Mune, le Gardien de la Lune, Ay’ı korumaktan sorumlu Mune’nin kıssasını mevzu ediniyor. İzleyenlere epeyce hoş iletiler bırakan animasyonda birlik ve beraberlik duygusu, izleyicileri tesirine alıyor. Masalsı anlatımla sizi büyüleyecek üretim, başarılı grafikleriyle de beğeninizi kazanacak.

Yunan mitolojisi, pek çok kişinin ilgisini çektiği için animasyonlarda da sık işleniyor. Yeraltı rabbi olan Hades, Zeus ve Hera’nın oğlu Herkül’ün peşine düşer. Fırsatını bulduğu bir anda Herkül’ün aklına girerek ona hazırladığı iksiri içirir. Böylelikle Herkül ölümlü olur. Lakin Herkül iksirin yarısını içtiğinden insani özelliklerinin yanında tanrısal güçlerini de kullanabilir. Pekala, bundan sonra Herkül’e neler olacak? Şayet bahis ilginizi çektiyse tüm Yunan mitolojisi hayranlarının keyifle izleyeceği Hercules isimli animasyonu kesinlikle sinema listenize ekleyin.

Aklı bir karış havada, şaşkın bir imparatorun başına gelenleri eğlenceli bir lisanla anlatan The Emperor’s New Groove isimli animasyonla cümbüşün tadını çıkarmaya ne dersiniz? Yalnızca kendini düşündüğü kararlar almak konusunda epey başarılı olan imparator daima kendisini övüp canı ne istiyorsa onu yaparak halkını zora sokar. Bu bencilliği ise lamaya çevrilmesine neden olur. Sanki lama olduğunda neleri yanlış yaptığının farkına varacak mı?

Song of the Sea, izlerken sizlere pek çok duygusal an yaşatabilir; mendillerinizi şimdiden hazırlasanız güzel olur. Saoirse, müziğiyle büyülü varlıkları hür bırakabilecek bir deniz perisi olduğunu fark eder. Sonrasında ise maceralar peşini bırakmaz. Hem hayal dünyanızı genişletecek hem hislerinizi doruklara çıkaracak animasyonu beğenerek izleyeceğinizi kestirim ediyoruz.

Ailenizle birlikte izleyebileceğiniz kusursuz bir animasyon olan The Iron Giant, uzayın neresinden düştüğü bilinmeyen dev bir robot ve ona yardım etmeye çalışan bir çocuğun öyküsünü anlatıyor. Çocukların insanlık, cömertlik ve arkadaşlık üzere kavramları öğretebilecek animasyonla herkesin bir gün kesinlikle tanışması gerekiyor.