Anlayamazsınız! Artık Marketlerde Satılan Tekne Aşkı Enflasyon Dinlemiyor: Marinalarda Yer Kalmadı
Türkiye’de enflasyonla birlikte artan hayat pahalılığı gündemin en kıymetli mevzu başlıklarından biri olurken, lüks harcamalarda görülen artışsa hayatı sorgulatıyor. Enflasyonun gelir adaletsizliği olması bir yandan da kurlardaki artışta alınan tedbirlerin servet transferini hızlandırmasıyla iktisat gündemin birinci sırasına yerleşti. Lakin ortada satışları artan hatta indirimli marketlerde de satılması viral olan o denli bir eser var ki yıllar evvel fuarda göz yaşı döken Kaan’ın dediği üzere: ‘Anlayamazsınız!’ Yat ve yelkenli satışları son devirde o denli bir arttı ki marinalarda yer bulunmuyor.
Uzmanlar, talepte iki kat artış olduğunu söylerken, marinalarda artık teknelere yer bulunamadığını belirtiyor.
Independent Türkçe’den Gökçen Tuncer’in haberinde, emekli tümamiral Cem Gürdeniz, tekne sayısının iki katına çıkarak marinaları doldurduğunu söyledi.
Türkiye’de 1 milyon dolar ve üzeri servet sahibi kişi sayısı 29 bin 400 olurken, 10 milyon dolar üzeriyse bin 470 kişi bulunuyor.
Henley & Partners’dan Andrew Amoils, 2015 sonunda AA’daki röportajında Türkiye’de milyoner sayısının 2000 yılından itibaren yüzde 145, 2005-2015 ortasında da yüzde 90 arttığını belirtmiş. Artışın nedenini de 2000 sonrası Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Türkiye’ye varlık göçüyle açıklıyor.
AfrAsia Bank’ın ‘Küresel Servet Göçü’ raporunda son yayımlanan data 2019 tarihli olurken, Türkiye, dört yıl üst üste ‘milyoner göçü’ verirken, 2018’de Türkiye’den çıkan milyoner popülasyonu 4 bin, 2019’da ise 2 bin 100 olarak görülüyor.
Varlıklı bireylerin özel zevki olarak bilinen yat ya da yelkenli piyasası pandemiden bu yana orta bölüme de hitap etmeye başladı.
Tüm Yat İşletmecileri Yatırımcıları Broker ve Acenteleri Derneği İdare Heyeti Lider Yardımcısı Gurur Sevi, artık her paraya ve herkese tekne olduğunu belirtirken, 9-10 metre uzunluğunda, 15 yaşında bir yelkenlinin ortalama 50 ila 70 bin euroya bulanabileceğini belirtiyor. Sevi, kıymetli olanın almaktan çok bakmak olduğunu belirtirken, asıl sorunun da park edebilecek bir yer olduğunun altını çiziyor ve kelamlarına şöyle devam ediyor:
10 metrelik bir tekneyi marinalarda yılda 4 bin eurodan aşağı park edemezsiniz. Tekneyi almakla bitmiyor. Bilhassa barınma açısından işletme maliyeti de çok yüksek. Onlar da koylara gidiyor koylarda kalıyorlar.
Klasik Tekneler Platformu Lideri Işık Aylan, pandemi öncesi Türkiye’de yaklaşık 83 marinada kayıtlı 28 bine yakın tekne olduğunu söylerken, pandemide marinaların yüzde 100 kapasiteye ulaştığını belirtiyor.
Sıra bekleyen çok tekne olduğunu da belirten Aylan’ın tahminine nazaran tekne sayısı 40 binlere ulaştı.
Orta gelirlilerin de pandemide bütçelerine nazaran tekne arayışına girdiğini, pandemi sonrasındaysa talep daha da güçlenirken, Yunanistan ve İtalya’da ikinci el tekne kalmadığı görülmüştü. Bütçesi yetip sıfır tekne almak isteyenlere kontenjan yetmezken, yurtdışındaki imalatçılarda mühletlerin 14-16 aya kadar çıktığı görüldü.
Cem Gürdeniz de tekne sayısındaki artışın yanında kayıtlı amatör denizci sayısının da neredeyse iki katına çıktığını belirtirken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın datalarında 2018’de başlatılan ‘2023’te 1 Milyon Amatör Denizci Projesi’ kapsamında Mart 2020’de 765 bin olan sayı, Temmuz 2021’de 843 bin 125’e çıkarken, bugünlerde ise 900 bini aştı.
