Düzce’de meydana gelen sarsıntı, İstanbul’da beklenen büyük sarsıntısı tetikler mi? Uzmanlar bu mevzuda farklı görüşlerde…
Düzce çarşamba günü sabaha karşı 04:08’de 6 büyüklüğünde sarsıntıyla sarsıldı. Merkez üssü Gölyaka olan sarsıntı çok sayıda kentte hissedildi.
İstanbul’da da şiddetli formda hissedilen sarsıntının, beklenen büyük Marmara sarsıntısını tetikleyip tetikleyemeyeceği merak konusu oldu.
Son iki günde yapılan değerlendirmeler, uzmanların bu mevzuda farklı görüşlerde olduklarını ortaya koydu.
Prof. Özener: “Marmara sarsıntısını etkilemez”
Kandilli Rasathanesi ve Zelzele Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener,17 Ağustos ve 12 Kasım Düzce sarsıntılarıyla dün meydana gelen sarsıntının yeri birebir noktada olduğunu belirtti.
DHA’nın aktardığı bilgiye nazaran, Özener şunları kaydetti:
‘Aslında bu sarsıntı Kuzey Anadolu Fayı’nın Düzce ve Dokurcuk fayı olmak üzere Bolu civarında iki kola ayrılıyor. Çabucak Düzce fayının batısında Karadere fayı bulunmakta. Sarsıntı aslında Düzce Vadisi’nde diyebiliriz. Orada birçok irili ufaklı fay bulunmakta. O fayların üzerinde 7-8 kilometrelik parçayı kırdı diyebiliriz. Bizim için sürpriz olan bir zelzele değil. Burada birçok irili ufaklı zelzele üretebilecek faal fay sınırı var. Bu sarsıntıda bunların birinin üzerinde oldu.’
Bu zelzelenin Marmara sarsıntısını etkilemeyeceğini belirten Özener, ‘Bizim genel görüşümüz Marmara zelzelesini tetiklemeyeceği tarafında. Aslında ülkemiz dinamik bir ülke ve Türkiye’deki her fay sınırı etkin halde’ dedi.
Prof. Şengör: “Asıl gerilim birikimi batıya oldu”
Prof. Celal Şengör, Düzce’de meydana gelen zelzelenin batıya gerçek gerilim birikimini artırdığını, böylelikle İstanbul’un sarsıntısını daha da öne çektiğini aanlattı. Habertürk’ten Fatih Altaylı’ya konuşan Şengör, şunları kaydetti:
“Fatih, bu deprem müthiş makûs bir haberdir. Bu sarsıntı Kuzey Anadolu fayının hareketinin tüm jeologlar tarafından tam olarak anlaşılamadığının göstergesidir. 22 yıl içinde Düzce’de ikinci bir zelzele bu. Meğer herkes Düzce’nin tansiyonunu boşalttığını ve uzunca bir müddet önemli bir sarsıntı olmayacağını düşünüyordu. O denli olmadığını gördük.
Bunun manası şu. İstanbul depremi bayağı yakınlaşmış. Stres birikimi had safhaya yaklaştı. Naci Görür’ün dediği yanlışsız. Bolu Dağı’na hakikat da bir zelzele bekleyebiliriz. Lakin orada 1944 yılında bir zelzele oldu. Gerilim var lakin çok büyük bir zelzeleye yol açacak kadar değil. Asıl gerilim birikimi Batı’ya gerçek oldu. Yani Adapazarı, Gölcük ve İstanbul.’
İstanbul’u bir sefer daha uyarıyorum. Ve tahminen bundan sonra bir defa uyarma fırsatımız dahi olmayabilir. Sana tavsiyem İstanbul’dan, kent içindeki konutundan taşın. O kadar hazırlıksızız ki, bir doğalgaz boru sınırının kırılması bile kâfi. Taşın zira Fatih’siz bir hayat istemiyorum.”
Prof. Ercan: “İstanbul zelzelesini 2045’ten evvel beklemiyorum”
Prof. Dr. Ahmet Ercan ise beklenen İstanbul sarsıntısı hakkında jeologların birçoklarından farklı düşünüyor. Ercan, muhtemel İstanbul zelzelesinin 2045 yılından evvel olmasının şaşırtan olacağını söyledi.
Odatv’ye konuşan Ercan, ‘Kuzey Marmara’nın yapabileceği en büyük zelzele 7.3 cins. Hangi şartlarda yapar? 1999 sarsıntısı Yassıada hizasına kadar kırdı. Bu defa oradan başlayacak, Şarköy’e, Saroz’a kadar kıracak. Yassıada’nın bulunduğu kesitten başlayıp Şarköy’e kadar tek bir zelzeleyle kıracak olursa bu zelzelenin büyüklüğü 7,3 olur. Bu sarsıntı hem İstanbul’u hem Tekirdağ, hem Yalova’yı hem Karamürsel ve Gölcük’ü Bandırma, Mudanya ve Erdek, Lapseki ve Gelibolu’nun tozunu attırır. Ben bu kırılmayı yakın bir vakitte beklemiyorum’ ifadelerini kullandı.
