6 Yaşında Evlendirmişler! Cemaatte Yıllarca Süren İstismar…

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. babasının kendisini 6 yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiğini’, çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını anlatarak şikâyetçi oldu. H.K.G’nin uzun süren adalet uğraşının sonucunda dava açıldı. 

Yusuf Ziya Gümüşel, Nakşibendiliğin Halidiye koluna bağlı İsmailağa Cemaati’nin önderlerinden biri.

1989’dan itibaren tarikatın merkezi Fatih Çarşamba’da vaazlar veren Yusuf Ziya Gümüşel daha sonra tarikatı yaymak için İstanbul Çengelköy’de görevlendirildi. 2006’da Hiranur Vakfı’nı kuran Yusuf Ziya Gümüşel, İstanbul Sancaktepe’de dev bir külliye inşa ettirdi. Büyük kısmı kaçak olan yapıyı AK Partili Sancaktepe Belediyesi bu yıl imar değişikliğiyle yasal hale getirdi. Artık bu binada cübbeli ve sarıklı yüzlerce küçük çocuğa kuran kursu, hafızlık eğitimi veriliyor.

BirGün’den Timur Soykan’ın haberine nazaran, Yusuf Ziya Gümüşel’in 1998 yılında doğan kızı H.K.G. şimdi 6 yaşındayken, 29 yaşındaki bir tarikat mensubuyla imam nikahı kıyılarak evlendirildi. Yıllarca süren istismar H.K.G’nin itiraflarıyla ortaya çıktı. Fiziksek şiddet de gören H.K.G savcılığa gidip kabahat duyurusunda bulundu. Eşi Kadir İstekli’den boşanan H.K.G adalet gayreti başlattı. H.K.G.’nin sunduğu kanıtlara karşın 2 yıl boyunca dava bile açılmadı. Nihayet savcılık geçtiğimiz ekim ayında iddianamesini tamamladı. H.K.G’nin annesi, babası ve Kadir İstekli hakkında en az 27’şer yıl mahpus talep ediliyor. 

Timur Soykan’ın yazısı şöyle:

İddianameye nazaran:

Babası tarikatı yaymak için İstanbul Çengelköy’deki Hz. Hamza Cami Medresesi’ne gönderildi. Çengelköy’de müritlerin oturduğu bir apartmanda yaşıyorlardı. Karşı dairede tarikat mensuplarından Kadir İstekli vardı ve 29 yaşındaydı. Henüz 6 yaşındayken H.K.G’ye gelinliğe benzeyen beyaz bir kıyafet giydirdiler, Kadir’i gösterip “O artık senin kocan” dediler. Kadir onu bir fotoğraf stüdyosuna götürdü. Birlikte fotoğraf makinesine bakarken küçük kız evcilik oynadıklarını sanıyordu. Yıllar sonra sözünde H.K.G. imam nikahı kıyıldıktan bir gün sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Kadir, bedenimi okşadı, ayaklarıma sürtünüp daha sonra ayaklarıma boşaldı. Ben ağladım. Kadir evlendiğimizi söyledi. Annem, babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. ‘Sen benim karımsın, ben senin kocanım’ dedi. ‘Evliler bu türlü oyunlar oynar lakin bu oyun kimseye söylenmez. Bak annenle baban kimseye söylemiyor’ dedi. Annem ile babam Kadir’e ‘Damadım’ diyordu.”

Bir yıl sonra H.K.G, anne ve babasıyla memleketleri Sakarya Sapanca’ya gitti. Kadir de yanlarındaydı. Sapanca’daki konutlarının ikinci katında Kadir, H.K.G.’ye tecavüz etti. H.K.G. evvelce anne ve babasının yaşadığı kabustan haberinin olmadığını düşündü. Lakin daha sonra Kadir ona babasının onayını aldığını söyleyecekti.

Çengelköy’deki meskenlerine döndüklerinde tecavüz devam etti. Annesi evvel karşı çıkmıştı. Fakat babası Yusuf Ziya Gümüşel, annesinin meskende olmadığı günlerde H.K.G.’yi karşı dairedeki Kadir İstekli’ye teslim ediyordu. Çocuk bunun olağan olduğu palavrasıyla kandırılıyordu. Annesi H.K.G.’nin saçlarını tarayıp Kadir’in yanına gönderiyordu.

2011’de babası, Sancaktepe’de büyük bir külliye kurmaya başlamıştı ve oraya yerleştiler. Küçük çocuğa 13 yaşındayken nişan, 14 yaşına geldiğinde ise düğün yapıldı. Düğünden sonra Kadir ile H.K.G. tıpkı meskende yaşamaya başladı.

Düğünden 4 ay sonra, 17 Ağustos 2012 günü, annesi Fatma Gümüşel hastaneye götürdü. Adetlerinde düzensizlik vardı. Tabip çocuğa istismarı çabucak anladı ve polise haber verdi. Savcılık soruşturma başlattı. Ancak tarikatın gücü karşısında bir çocuk çaresiz, laiklikten koparılmış devlet acziyet içindeydi.

H.K.G. sözünde ona öğretilenleri söyledi. “17 yaşındayım, kendi isteğimle evlendim” dedi. Annesi Fatma Gümüşel de ezberlediği cümleleri tekrarlıyordu. Belirli ki tarikat, devlet içindeki irtibatlarıyla olayı kapatmak için atılımlar yaptı. Soruşturmada birinci olarak H.K.G.’nin doğum raporunun istenmesi gerekiyordu lakin savcılık çok garip biçimde bunu talep etmedi. H.K.G.’yi kemik yaşının tespiti için Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne sevk ettiler. Tarikat orada hazırlıklarını yapmıştı. Küçük çocuk hastaneye götürülürken yanında babasının lideri olduğu Hiranur Vakfı’nda çalışan Mehmet Emin Marangoz vardı. Kadir de oradaydı. H.K.G.’nin yerine kemik testine 21 yaşındaki bir bayanı soktular. Hastaneden ayrılırken H.K.G., Kadir’in, Mehmet Emin Marangoz’a kızdığını duydu. Kadir “Kızın yaşı 18 olsa yeterdi, daha büyük birini niçin getirdiniz…” diyordu.

4 ay sonra 10 Aralık 2012’de kemik yaşı raporu çıktı. 17 yaşında olduğunu beyan eden H.K.G.’nin yaşı raporda 21 görünüyordu. Buna rağmen akıl almaz formda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Sanki bu evrakın kapatılması için kimler devreye girdi? Kimlerin dayanağıyla tarikatın içindeki çocuk tecavüze mahkum bırakıldı? İsmailağa Cemaati’ni sık sık ziyaret eden siyasalların bunda hissesi var mıydı?

H.K.G. büyüdükçe yaşadıklarının bir oyun olmadığını anlıyor, 6 yaşından itibaren yaşadığı cinsel istismarın altında eziliyordu. Bir gün radyo programında küçük kız çocuklarının evlendirilmesiyle ilgili konuşmaları duydu. Artık yaşadıklarının bir azap olduğunu anlıyordu. Konuttan kaçmaya karar verdi lakin babası engelledi.

İfadesinde sonrasını şöyle anlatacaktı:

“Bu olaydan sonra tekrar içime kapandım. İtaat etmeye çalıştım, ailemin kelamından çıkmadım. 17 yaşında gebe kaldım. Çocuk doğduktan sonra huzur buldum. Fakat çocuğumu benden aldılar. Cep telefonundan araştırdığımda 6 yaşında evlendirmenin olağan olmadığını anladım.”

H.K.G. 18 yaşına geldiğinde resmi nikah kıyıldı. Geçmişin ağır yükü ruhuna çöküyordu. İstanbul Pendik’te gittiği bayan hekim “Bu adam sana tecavüz etmiş, 6 yaşından itibaren her gün tecavüz etmiş” dedi. Artık daima bu kelamları düşünüyordu.

Bu sırada gizlice toplumsal medya kullanmaya başladı ve bir bayanla tanıştı. Ona hiç yaşamadığı çocukluğunu anlattı. Bu bayan ona şikayetçi olmasını söylüyordu, “Kadir ile konuşurken telefonunla ses kaydı al” dedi.

Daha sonra iddianameye giren bu ses kaydı bu çağda, bu dünyada, bu ülkede insanlığın utancı olmalı.

Kayıt özetle şöyle:

H.K.G: “Pendik’te gittiğim bir hekim vardı ya, o açık açık konuşmuştu benimle. Tahminen de haklıydı. ‘Bu adam sana 6 yaşında tecavüz etmiş, 6 yaşından 14 yaşına kadar her gün tecavüz etmiş…”

Kadir İstekli: Tecavüzle ne ilgisi var… Nereye getiriyorsun lafı. Karının konuştuğu da saçmalık.”

…

Kadir İstekli: “Her doktora gitmeyeceğin işte. Anan da o denli demişti. Yani bu yolda olmayan hekimler âlâ karşılamaz, uygun karşılamaz diye söylemişti esasen.”

H.K.G.: “Onun birinci başta yönlendirdiği hekim vardı. Ben ona söyledim işte bu türlü böyle.”

Kadir İstekli: “Allah Allah… onların ağzı ile konuşuyorsun. Ya ne tecavüzü ne alakası var.”

…

H.K.G: Keşke 6 yaşında ilgiye girmeseydik, kesin memnun olurduk biz ya değil mi?”

Kadir İstekli: “Yani orası o denli dediğin üzere de…”

H.K.G.: “6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam münasebete müsaade vermeseydi… Yani bu külfetlerin hiçbiri olmazdı.”

Kadir İstekli: “Var mı yapacak bir şey onu söyle. Dönebiliyoz mu.”

H.K.G.: Ama telafi de olmuyo.

Kadir İstekli: “Yani tam bir kusurdur. Hakikaten niyetsiz, psikoloji. Bilmeden yapılmış olan bir hareket. Yanlış bir şey… Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Fakat o biçim bir şeye müsaade eder miyim. Etmem.”

H.K.G.: “Babam nasıl düşünmedi.”

Kadir İstekli: “Hocaefendi her şeyi dört dörtlük mü düşünüyo. Bırak sende Allah Allah.”

H.K.G: “Yani kızım daha küçük, 6 yaşında. İlgiyi kaldırabilir mi, kaldıramaz mı, insan bunu bilmez mi… Haydi bir sefer, iki kere, sonra gözetlersin. Nasıl desem, kızının durumunu gözetlersin… Yıllarca bu türlü devam etti. Yani bir değil, iki değil. Her gün badire yani. Hakikaten çok büyük dert hocam.”

Kadir İstekli: “Geriye dönülmüyo, dönülmüyo işte.”

H.K.G: “İşte, zira küçücüğüm. Mana veremiyorum nasıl desem. Nitekim güç, benim için sıkıntı yani. Benim açımdan da düşünmelisiniz. Babam da benim açımdan düşünmeli biraz.”

Kadir İstekli: “Daha düne kadar, sen konuşana kadar biz bu türlü bir badirenin olduğunu bilmiyorduk ki ya Allah Allah…”

H.K.G.: “Ama insan nasıl bilmez.”

Kadir İstekli: “Bilmiyor insan işte. Niçin psikoloji mi okumuşum ben, okumamışım ki…”

H.K.G.: “Ama psikoloji bilmeye gerek yok ki bunu bilmek için… Küçücüksün daha. Mesela diyelim 6 yaşındayım. İşte nikahımız kıyılıyor. Sonra işte babam diyo ‘Bu damadım işte benim, falan.’ Yani çok olağan bir biçimde herkes hayatına devam ediyor. Nasıl desem. Meskende daima onun konusu var. Yani yetişkin bir kız üzere muamele ediliyor bana.”

Kadir İstekli: “Ben seni o denli görmemiştim. O denli gittim işte. Ufaklığın o denli geçti dediğin üzere. Ne bileyim ya…”

H.K.G.: “Annem saçlarımı tarar senin yanına gönderirdi beni.”

H.K.G. bu konuşmayı kaydettikten sonra zahmeti devam etti. Kadir ile cinsel ilgiye girmek istemiyor ve daima tecavüze uğruyordu. Tam 2 yıl evvel, 30 Kasım 2020’de bedeninde morluklarla İstanbul Anadolu Savcılığı’na gitti ve şikayetçi oldu. Kaydettiği konuşmanın yanı sıra fotoğraflar sundu savcılığa. Bir fotoğrafta 6 yaşındaydı, üzerinde gelinlik vardı. Yanında 29 yaşındaki Kadir duruyordu. 13 yaşında nişanda ve çocukluğu boyunca Kadir ile çekilen fotoğrafları da evraka ekledi.

Kadir İstekli, Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatma Gümüşel, sözlerinde H.K.G.’nin 16 yaşında nişanlandığını ve 17 yaşında evlendiğini savundular. 6 yaşında evlendirilmediğini ve tecavüze uğramadığını öne sürdüler. Kadir İstekli konuşma kaydı için “Sık sık 6 yaşında evlendiğimizi ve tecavüze uğradığını söylüyordu. Arbede büyümesin diye onu onaylıyordum” dedi. H.K.G.’nin şikayetçi olduğu sırada bedeninde olan morlukların düşmesi nedeniyle olduğunu sav etti.

Bu defa savcılık H.K.G.’nin doğum kaydını Sapanca Nüfus Müdürlüğü’nden istedi. 1998 doğumluydu, üstelik İstanbul’daki Fatih Özel Hastanesi’nde dünyaya gelmişti. Yani H.K.G.’nin tabirleri doğrulandı. 2012’de tabibin ihbarıyla başlayan soruşturma sırasında yalnızca 14 yaşındaydı ve evlendirilmişti. O soruşturmada annesi, H.K.G.’nin 17 yaşında olduğunu söylemiş, kemik testinde yerine oburu girdiği için 21 yaşında olduğuna dair rapor düzenlenmişti. Savcılık bu sahtecilikle ilgili kabahat duyurusunda bulundu.

H.K.G. azap dolu yıllar sonunda ailesinden de şikayetçi olarak meskeni terk etti. Tecavüzcüden boşandı ve adalet istiyor.

Ancak bütün kanıtlara rağmen iki yıl boyunca şikayetiyle ilgili dava açılmadı. Ne tecavüzcü ne de annesi ile babası tutuklandı. Nihayet 30 Ekim 2022’de İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi tamamlandı. Savcı iddianamede H.K.G.’nin anne ve babasının tecavüze göz yumduğunu anlattı. İddianamede Kadir İstekli, tarikat başkanı baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatma Gümüşel’in zincirleme halde çocuğun cinsel istismarı cürmünü işlediklerini belirtildi. Üç sanığın en az 27’şer yıl mahpusla cezalandırılmaları istendi. Ayrıyeten savcı, Kadir İstekli için cinsel taarruz hatasından da ceza talep etti.

Türkiye H.K.G.’nin yaşadıklarında yalnızca tarikatların istismar gerçeği ile yüzleşmiyor, laikliğin yok edildiği bir ülkede çocukların sahipsizliğine de şahit oluyor. 2012’de şimdi 14 yaşındayken H.K.G. kurtarılabilirdi. Ancak kapalı eller birinci soruşturmayı örttü.

H.K.G. artık İstanbul’a uzak bir kentte kendine yeni bir hayat kurmaya çalışıyor. Babasının kurduğu ve yönettiği Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe’deki külliyesinde ise onun tecavüze uğradığı yaşlardaki yüzlerce çocuk cübbeler içinde ‘hocaefendilerine’ boyun eğiyor.