Birçok insan uykuya dalana kadar telefonunu kullanır, sonra da tüm gece boyunca sözün tam manasıyla yatağında ya da yakınında şarj olur. Telefonunuzu yatmadan evvel kullanmak esasen düzgün bir şey değil, pekala bu yakınlık da mı berbat, gelin birlikte öğrenelim…
Araştırmacılar yatmadan evvel telefon kullanmanın düşük kaliteli uykuya neden olabileceği konusunda hemfikir. Pekala ya sonunda uyuduğumuzda ne olacak?
Telefonun yakınımızda olması bizi bilinçaltında etkiliyor mu? Ve her gece küçük bir bilgisayarın yanında uyumakla bağlantılı rastgele bir sıhhat riski var mı, gelin bir bakalım…
Telefonunuz uykunuzu nasıl berbatlaştırıyor?
İlk olarak, yakınlarda bir telefon bulundurmanın uyku üzerindeki tesirlerinden bahsedelim. Daha evvel de belirtildiği üzere, yatmadan evvel telefon kullanmanın düzgün olmadığı genel olarak kabul edilmektedir. Parlak ekran ve sonsuz uyaran uyku döngülerimizi bozar ve beynimizin ‘kapanmasını’ maniler.
Bunlar, nitekim uyurken yakınınızda bir telefon olmasıyla ilgili tasalarla birebirdir. Birçok insan gece boyunca birkaç defa uyanır. Tekrar uykuya dalmakta zorlandığınız bu vakitlerde telefonunuzu elinize almak cazip gelebilir.
Gözlerinize gelen parlak ışık patlaması ve Instagram’da “hızlı” bir gezinti uykuya dalmanıza yardımcı olmayacaktır.
bilgisiz.co
Beyninize ve bedeninize uyku vaktinin bittiği sinyalini verir ve bu istediğiniz şeyin tam karşıtıdır. Telefonunuzu kollarınızın erişemeyeceği bir yere koymak bu ayartmayı engellemeye yardımcı olabilir.
Peki, öbür sıhhat riskleri var mı?
Peki ya telefonunuzun yanında uyumanın sıhhat riskleri? Beşerler uzun müddettir elektronik aygıtların radyasyon yaymasından tasa ediyor. Bu telaşlarda doğruluk hissesi var mı?
Akıllı telefonlar, bir anten ağı aracılığıyla radyo dalgaları ileterek bağlantı kurabilmektedir. Radyofrekans dalgaları olarak da isimlendirilen bu radyo dalgaları elektromanyetik alanlardır.
X-ışınları üzere muhtemelen aşina olduğunuz radyasyonun tersine, elektromanyetik alanlar kimyasal bağları kıramaz yahut bedende iyonlaşmaya neden olamaz.
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) 2014 yılında akıllı telefonlardan kaynaklanan elektromanyetik alanları “insanlar için muhtemelen kanserojen” olarak sınıflandırmıştır.
Ancak kuruluş, 10 yıldan uzun müddetli akıllı telefon kullanımında baş yahut boyun kanseri riskinin artmadığını tespit etmiştir. Öteki çalışmalar da emsal sonuçlara ulaşmış olsa da Amerikan Kanser Derneği bu bahiste çalışma yapmanın sıkıntı olduğunu belirtiyor.
2018 yılında ABD Ulusal Toksikoloji Programı (NTP) tarafından misal bir çalışma yayınlandı.
Erkek sıçanlarda az görülen kalp tümörü riskinin arttığı, fakat dişi sıçanlarda yahut erkek ya da dişi farelerde bu riskin artmadığı bulunmuştur. NTP çalışması ayrıyeten beyinde ve adrenal bezlerde muhakkak tümör cinslerinin mümkün risk artışını da rapor etmiştir.
Ancak, bu çalışma üzerinde yapılan bir inceleme, radyofrekans gücünün kansere neden olma kabiliyetine ait sonuçların çıkarılmasına müsaade vermediğini belirlemiştir.
NTP, radyofrekans radyasyonunu kanserojen maruziyetler listesine dahil etmemektedir.
Ne yazık ki, akıllı telefonun yanında uyumanın tesirleri konusunda net bir yanıtımız yok. Ayrıyeten, çoğumuz yalnızca yatakta telefonlarımızın yanında değiliz.
Muhtemelen şu anda cebinizde ya da elinizde bir tane vardır. Telefonunuzun yanında uyumanın getireceği rastgele bir sıhhat riski büyük olasılıkla günlük ömrünüz için de geçerli olacaktır.
Bildiğimiz şey, aygıttan uzaklaştıkça elektromanyetik alanlara maruz kalmanın değerli ölçüde azaldığıdır. Muhtemelen tüm gün telefonunuzun yanındasınız, o halde neden geceleri ona biraz yer vermiyorsunuz?
Yatakta telefonunuz yanınızdayken uyumak için nitekim bir neden yok ve uyku takip aygıtlarıyla da vakit kaybediyor olabilirsiniz.
