Emrah Safa Gürkan Seçim Sonrası Nokta Atışı Değerlendirmeleri ile “Halk Hesap Soramıyor” Dedi!
Tarihçi ve muharrir Emrah Safa Gürkan, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 14 Mayıs’ta adaylardan birinin yüzde 50 ve üzeri oy almaması sonucunda seçim ikinci cinse kalmıştı. İkinci çeşitte ise rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla oy alan Recep Tayyip Erdoğan 13. Cumhurbaşkanı oldu.
Ünlü tarihçi seçim sonucuna bakarak ülkemizin mukadderatını ‘halkın duygusallığının’ belirlediğinin altını çizdi ve asıl şu anda eleştirmeye ve değişime muhtaçlığımız olduğunu söyledi. İşte, Gürkan’ın o açıklamaları…
Ülkemizde gerçekleştirilen, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlandı. 14 Mayıs seçimlerinde birinin yüzde 50 ve üzeri oy almaması sonucunda ikinci cinse kalan seçimler, 28 Mayıs’ta sonuçlandı.
2. cinste en çok oyu alan Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu için Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylar atıldı. İkinci cinste rakibinden daha fazla oy alan Recep Tayyip Erdoğan 13. Cumhurbaşkanı oldu.
Seçimin sonuçlanmasının akabinde birçok kişi muhalefete reaksiyon gösterdi, kimisi ise şükranlarını lisana getirip hakkını helal ettiğini söyleyen paylaşımlarda bulundu.
Tarihçi Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan ise seçim sonuçlarına hiç bakmadığımız bie noktadan bakarak değerlendirmelerini açıkladı.
“Türkiye’de seçmeni “umut” yönetiyor. Habire umut satın alıyor. Umutlanmak için mecbur kaldığı projelere bile dört elle sarılıyor” diyen Gürkan, Muharrem İnce örneğini vererek umudunu kırana düşman kesiliyor, diye konuştu.
“Sonuç makûs olunca ise sorumluluğu göçmenler, dış güçler, seçmen asla oy değiştirmez üzere argümanlara atıyorlar” diyen Gürkan, “Aynı bunları diyenler dört sene sonra yine umutlanacaklar, halbuki bu kahırlar gerçekse 2028’de de umutlanmamaları lazım. Lakin umutlanacaklar, bakın göreceksiniz” diye yazdı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yenilgisi ile ilgili ise Gürkan şunları söyledi:
Mesela kimi argümanlara bakalım, ne kadar rasyoneller?1. Öteki aday olsa kazanmayacaktı. Yani hiçbir biçimde kazanılamıyor seçim. O vakit 2028’te bir şey demeyin, kazanacağız tweeti atmayın mesela…2. Yarısı halkın karşı geldi. Geçen seçimde de gelmişti, hatta RTE oy artırdı yarım puan falan…3. ‘Halk bu türlü.’ Bu nasıl seçim tahlili ne yapalım yani Mars’tan adam mı getireceğiz vs.
Yani bunlar mantıklı argümanlar mı Allah aşkına?
“Muhalif kesimde talep edilen his umut!”
‘Türk halkı çok duygusal’ diye devam eden Gürkan şöyle belirtti: ‘Halk duygusal zira temsil edilmiyor. İronik bir biçimde bunun temel sorumlusu olan muhalif siyasetçiler bundan en çok yarar görenler oluyor. Evvelce endişeyi provoke ederlerdi artık umudu ki bu yine de bir gelişme sayılır.’
“Sonunda seçimin kaybedildiği akşam bu aday hakikat muydu üzere bir ankete %34 evet çıkıyor. Tam bir dediğim dedik tavır.”
Oysa karar verme ve değiştirme gücünün halkta olduğunu hatırlatan Gürkan, ‘Israr edersek dünya bizim istediğimiz üzere değişir. Bunu çocuklar yapar. Akılla değil hislerle hareket edince, kaybedilmiş bir seçimin faturasını bile çıkaramıyoruz. Hesap soramıyoruz. Nerede yanlış yapıldı diyemiyoruz. Sloganlar, romantik laflar, mantıksız argümanlar. Sonuçta birbirini kıran inciten beşerler. Boş holiganlık…’ dedi.
“Gelişmiş demokrasiler hesap sormak, itiraz etmek üzerine kurulmuştur. Akılla hareket eden, mantıklı düşünen kitleler talep eder. Bu türlü duygusal davranan, ahenge tapan, ağzımızın tadı kaçmasın kıvamında proje yerine hayal ve umut satın alan kitleler değil.”
Eğer bu türlü giderse 2028 yılında da bize dayatılmış adaylarla baş başa kalacağımızın altını çizen Gürkan, “Bırakın beşerler konuşsun, hesap sorsun, kamuoyu oluştursun. Alternatifler bu türlü çıkar” dedi.
“Siyasetçi o kadar pahalı, güç bulunan bir şey değil. Biz itiraz edersek biri sarfiyat, başkası gelir. Daima tıpkı isimlere mahkum kalmayız!”
Bu sorunların bir yere kadar Batı toplumlarında da olduğunu söyleyen Gürkan, ‘Bu manada ülkemizin bu kadar makus durumda olduğunu düşünmüyorum. Bence bu irrasyonel güruhun sesi çok çıkıyor sadece’ dedi.
“Bu seçimi biz kaybetmedik, biz kaybettirmedik. Bir kişi aday oldu, bir kıssa anlattı. Olmadı.”
Siyasetçilerin sorumluluk alması gerektiğini söyleyen Gürkan, ‘Bunun sorumlusu 20 yaşındaki twitter kullanıcısı olamaz’ dedi.
“Bir de şöyle bir argüman var: ‘Elinden geleni yaptı.’ Pardon?”
‘Parti genel başkanlığı memuriyet ya da esnaflık üzere bir şey değil’ diyen Gürkan, ‘Bir tane oluyor ondan. Oraya da elinden geleni yapan değil, işini çok âlâ yapanlar geliyor. CEO’lar, teknik yöneticiler vs. bunlar tek kişilik makamlar… Bin tane yok. Yani KK bir öğretmen olsaydı evet ekmeği ile oynamayalım, elinden geleni yapmış derdik. Lakin yani bıraksa konuttan atmayacaklar. 75 yaşında emekli olmuş olacak. Bu bir kıyamet senaryosu değil kimse kusura bakmasın.’ dedi.
“Son bir argüman daha var, saçma olan: ‘Kim olsa kaybedecekti.'”
1. Bu benim problemim değil. Aday olan kişi ana muhalefet partisinin başkanı. a. Gerçek adayı bulacaktıb. Ya da daha evvelki seçimleri kazanacaktı, ülke bu hale gelmeyecekti.Ben seçmenim gerçek adayı ben bulamam. CHP’nin yüzlerce belediyesi, vekili var. O sorumluluk nasıl bizim sırtımıza yüklendi anlamıyorum.Siyasetçi o kadar bulunmaz bir şey değil. Önünü açarsan çıkar. Çıkartamıyorsan bırakırsın
“Seçmene tahlilin ne diyorlar. Seçmen ya bu, ne tahlili. Onu da seçmen mi çözecek? Onun sorumluluğu da tek tek biz olağan insanlarda mı? Yıllardır buna nazaran bir hazırlık yapılmadıysa bu kimin hatası?”
Gürkan kelamlarında, ‘Bu kadar mantıksız argümanı bir ortada daha evvel hiç görmedim. Mevzu siyasetse beşerler mantıken hovardalaşıyorlar. Borsa, meslek vs. buralarda bu türlü irrasyonel hareketlerde bulunduklarını hiç sanmıyorum. Siyaset terapi kümesi üzere, ısrar, tutturma, saçmalama alanı…’ diye belirtti.
