İddia! Emniyet Müdürü’nden Soylu’ya: “Size Bilgi Verince Sızıntı Oluyor”

T24 muharriri Tolga Şardan, Sarallar operasyonu sonrasında İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortasındaki gergin diyalogu köşesinde yazdı.

Tolga Şardan yazısının birinci kısmında Sarallar operasyonu ile ilgili bilgileri paylaştı:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ülkenin önde gelen organize cürüm örgütleri ortasında yer alan Sarallar Grubu’na yönelik iddianamesini tamamladı.Yasal inceleme mühletinin tamamlanmasının akabinde İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, 47’si tutuklu 167 sanık için çeşitli cezalar istendi.İddianameye nazaran kabahat örgütünün başkanı kamuoyunda Alaaddin Saral olarak tanınan İlyas Saral. Saral’ın dışında sanıklardan Erdal Acar, Fatih Sarıalioğlu, Mehmet Ulu, Ali Kaplan, Mustafa Fazlıoğlu, Osman Tellioğlu ile Tamer Çağlar’ın hata örgütünün yöneticileri olduğu iddianamede yer aldı.Sanıkların pozisyonu ise, genel sınırlarıyla iddianamede şöyle anlatıldı:‘(…) Cürüm örgütünün elebaşlarından olan kimi sanıkların sorumluluk alanı ve birtakım hareketlerine yer verilen iddianamede, sanıkların yağma ve kumar oynamak için yer sağlama hatalarını işleyerek örgüte gelir temin ettikleri, örgüt yönetici ve üyelerinin geçimlerini bu sistemle sağladıkları ve örgütün temel gayesinin yasal olmayan yollarla bireylerden cebir, tehdit kullanmak suretiyle zorla maddi menfaat temin etmek (…)’Elde edilen kanıtlar ışığında tamamlanan savcılık soruşturmasında hata örgütünün önderi İlyas Saral, nam-ı öteki Alaaddin Saral hakkında ‘suç işlemek emeliyle silahlı örgüt kurmak ve yönetmek’ ve ‘nitelikli yağma’ savları çerçevesinde 15 yıldan 27 yıla kadar mahpus cezası talep edildi.Hazırlık soruşturması sırasında yapılan operasyon sonrasında pek çok magazin ünlüsü tabir verdi.Ayrıca MHP MYK üyesi Şahin Gürz ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakınlığıyla bilinen Trabzonlular Platformu Başkanı Ahmet Köksal Öztürk de tutuklanan şüphelilerdendi. Savcılık, her iki sanık için 3 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezası verilmesi talebinde bulundu.Bu ortada örgütün başkanı olan İlyas Saral’ın geçen haziranda başlayan operasyonun birinci ayağındaki gözaltı süreçlerini evvelce haber alıp kayıplara karıştığını hatırlatayım. İlyas Saral hala firar olarak aranıyor!

Tolga Şardan, Süleyman Soylu’nun Sarallar’ın karıştığı bir olayda devreye girdiğini argümanlarını köşesinde dillendirdi:

Sarallar kümesi bilindiği üzere büyük bir oluşum. Daha evvel birçok kere gündeme gelen Burhanettin Saral da bu kümenin kıymetli isimlerinden.Sarallar’ın Trabzonlu, üstelik Of’lu olması; vakit zaman bürokrasi ve siyasette, bilhassa yargı ile emniyetteki kontak noktalarının gündeme gelmesinin en önemli nedeni.İstanbul’un yanı sıra Ankara’da yürütülen Bataklık operasyonunda da Sarallar Kümesi’nin izi çıktı.Sarallar Kümesi’nin temasta olduğu öne sürülen siyasetçiler ortasında aslen Trabzonlu olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bulunuyor.Hatta Bakırköy’de Sarallar Kümesi’nin karıştığı bir olayda şüphelilerin özgür bırakılması için Ankara’dan Soylu’nun devreye girdiği, buna rağmen periyodun İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın geri adım atmadığı tezi gündeme geldi.

Şardan, Aktaş ve Soylu ortasındaki tansiyonu ise şöyle aktardı:

Aldığım bilgiye nazaran; rastgele bir operasyonla ilgili başlatılacak gözaltı süreçleri süreci hakkında her vakit bilgilendirme yapılan Soylu’ya bu kere ön bilgilendirme yapılmadı.Operasyonun birinci ayağında yakalamalar gerçekleşirken kabahat örgütünün başkanı İlyas (Alaaddin) Saral sırra kadem bastı.Bu gelişmenin akabinde kamuoyuna yansımayan kimi gelişmeler yaşandı.Operasyonu takip eden günlerde bir programa katılmak hedefiyle Ankara’dan beraberindeki grubuyla İstanbul’a giden İçişleri Bakanı, İstanbul Emniyeti idaresiyle bir ortaya geldi.İddiaya nazaran; temmuzun son günlerindeki bu görüşmede Soylu, kentin genel güvenlik ve gereksinimleriyle ilgili değerlendirmeler yaptı. Tıpkı görüşmede Soylu, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’a yönelik olarak Sarallar Kümesi operasyonuyla ilgili kendisine neden bilgi verilmediğini sordu.Soylu’nun eleştirisi üzerine Aktaş, ‘size her söylediğimizde sızıntı oldu’ cevabını verdi.Görüşmenin gerçekleştiği oda bir anda buz kesti. Soylu, Aktaş’ın kelamlarına ‘sen ne demek istiyorsun?’ diye çıkıştı. Ancak Aktaş, daha fazla konuşmak yerine susmayı tercih etti.Yaşanan gerginlikle birlikte Soylu görüşmeyi sonlandırıp dışarı çıkarken Aktaş’la ilgili sert kelamları sarf etti.Bu ortada Aktaş’ın, Soylu’nun Emniyet’teki grubunda yer alan polis müdürlerinin büyük kısmından kıdemli olduğunu da ekleyim.İstanbul’da yaşanan olayın Ankara’da yansıması oldu elbette.Soylu birkaç gün sonra vilayet emniyet müdürleri kararnamesi hazırlayıp Cumhurbaşkanlığı’na gönderdi.İddiaya nazaran, kararnamede İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın misyondan alınması ön görüldü. Yerine ise, Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın ismi yazılıydı.Yılmaz’ın ismi daha evvel periyodun İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın vazifeden alınması sırasında da gündeme geldi. Fakat Cumhurbaşkanlığı, Yılmaz’ın isminin de bulunduğu Soylu’nun önerdiği her üç ismi de kabul etmedi.Cumhurbaşkanlığı Yılmaz’ın ismini ikinci sefer veto etti. Aktaş’ın yerinde kalmasını uygun buldu. Şimdilerde Soylu ile Aktaş ortasında soğuk rüzgârlar esiyor.Büyüteç’te daha evvelki yazılarda Soylu’nun İstanbul üzerindeki aktifliği konusunu gündeme getirmiştim. Aktaş, Soylu’nun tercihi değildi.Bu ortada yaşananlardan sonra Aktaş’ın ilçe emniyet müdürlerine ve şube müdürlerine ‘Ankara’dan gelecek her türlü talep ve talimat konusunda öncelikle kendisine bilgi verilmesi’ tarafında buyruk verdiği belirtiliyor.Bu bilgileri meslek gereği birbirinden farklı iki kaynağa sordum. Her iki kaynaktan doğrulama geldi.