2022’nin en tezli dizilerinden biri olan House of the Dragon, kurgusuyla, sinematografisiyle ve bilhassa de cuk oturan oyuncu seçimleriyle daha şimdiden hayran kaldığımız üretimlerden biri.
Her karakterin farklı bir dünyasının olduğu dizide o denli biri var ki sempati duymak asla mümkün değil: Fabien Frankel tarafından canlandırılan Sir Christian Cole…
Reddedilmenin hazımsızlığını öfke patlamalarıyla, ahlak bekçiliğiyle etrafına yansıtan ve muhafazakar takılıp art tarafta her türlü iki yüzsüzlüğü yapan Christian Cole, neden sevilmiyor gelin daima birlikte bakalım.
House of the Dragon, 2022’nin en argümanlı dizilerinden biri.
En az 4 dönem daha devam etmesi planlanan dizisiyi, ilerleyen yıllarda daha çok konuşacağız üzere duruyor.
Kurgusuyla, sinematografisiyle ve bilhassa de cuk oturan oyuncu seçimleriyle hayran kaldığımız dizide her karakter farklı bir dünya hakkaten.
Her karakterin başka ayrı sevildiği dizide berbat karakterlere bile sempati duyar olduk. Mesela Daemon Targaryen… 😎
Ama House of the Dragon’da o denli bir karakter var ki sempati duymak asla mümkün değil. Fabien Frankel tarafından canlandırılan Sir Criston Cole…
Karakter gelişimi açısından dizinin en kritik adamlarından biri olan Cole, 1. dönem prestijiyle House of the Dragon’un en itici karakterinden biri.
Geldi yeniden tipini si…
Dizide birinci olarak Rhaenyra’nın muhafızı olarak karşılaştığımız Cole, Prenses ile yakınlıklamıştı. Daha sonra bir birliktelik yaşayan ikilinin ortasındaki münasebet çok da uzun sürmemişti olağan.
İşte her şey bu bağlantıdan sonra karışmaya başladı aslında. Rheanerya tarafından reddedilen Cole, tam bir aşağılık kompleksi yaşamaya başladı.
Cole’un, bir anlık öfke patlamasıyla Joffrey Lonmouth’u öldürmesi,
Rheanerya ile ortalarındaki bağlantıyı sorgusuz sualsiz Alicent’a anlatması, onun Kızıl Kale’de yeni yeni baş gösteren Siyahlar ve Yeşiller ayrımındaki duruşunu belirli eden bir tavırdı.
Tahtın tek gerçek sahibinin Rhaenyra olduğunu bile bile bir de…
Sir Criston Cole’un, saç baş yoldurtan anlamsız davranışları dizinin başlarında bu karakter hakkında bize baya bir fikir vermişti aslında. Ya Allasen bi’ durup dinlesene be adam…
Westeros’un en güçlü kadınıyla bir bağlantı yaşadıktan sonra reddedilen Cole’un yaşadığı aşağılık kompleksi dizinin ilerleyen kısımlarında de devam etti olağan ki.
Alicent ve Rhaenyra’nın çocuklarını daima birbirlerine karşı kışkırtmaya çalışması,
Rhaenyra’nın ile yasak aşk yaşayan Harwin Strong’u gördükçe kıskançlık krizine girip adama sataşması,
Küçük Konsey’de Prenses Rhaenyra’yı savunan Lord Beesbury’nin öldürmesi daima içten içe yaşadığı hazımsızlığın dışa vurumuydu.
House of the Dragon’un ilerleyen kısımlarında ise Cole’a karşı olan nefretimiz ikiye katlandı resmen.
Ne eksik ne fazla…
Son kısımda; merhameti temsil eden Anne ve bayanlar hakkındaki bir kelamdan örnek veren Cole’un aslında ne kadar iki yüzlü olduğunu gördük.
Alicent’ın yani Yeşiller’in tarafına geçtiğinden beri daha muhafazakar bir tavır sergilemeye başlayan Cole’un lisanından Yedi inancının öğretileri düşmez oldu.
Zira çok değil birkaç kısım evvel hazımsızlığı yüzünden Rhaenyra’ya küfür ediyordu.
Hatta hatırlarsanız bu küfrü sonrasında Alicent bile ‘O ağzınla anneni nasıl öpüyorsun?’ der üzere bakmıştı.
Reddedilmenin hazımsızlığını öfke patlamalarıyla, ahlak bekçiliğiyle etrafına yansıtan ve muhafazakar takılıp art tarafta her türlü iki yüzsüzlüğü yapan Criston Cole’a olan nefretimiz baya bir büyük anlayacağınız.
Yaşadığı aşağılık kompleksiyle ve toksikliğiyle hepimize saç baş yoldurtan Sir Criston Cole’un,
Ölümüne şahit olmak nasip olur mu be? 🥲
🥲
