14 Mayıs seçimlerinde sonuçlara dair tartışmalar sürerken, mevcut duruma nazaran seçimler ikinci tipe kalıyor. Hala sayılmamış ya da sisteme girilmemiş oyların yoğunlukta olduğu savları bulunurken, bir yandan da resmi bilgilerin güvenilirliği de sorgulamalar ortasında yer alıyor. Bunların hepsi meçhullüğü artırırken, son devirde sıkıntıların arttığı iktisat ve piyasalarda yarın neler görülebilir? Bakalım.
Ekonomideki meseleler aşikar. Enflasyonun geçen yıla nazaran düştüğü görülse de yüksek düzeylerde olması ve artışının sürmesi vatandaşı zorlayan durumlardan en önde geleni oluyor.
Tüm hepsinin yanında ödemeler istikrarı, cari açık üzere meselelerin sürmesi kişiselde vatandaşı çok ilgilendirmez ya da ilgilendirmediği sanılırken, ana göstergeler dolar/TL, altın ve Borsa olmaya devam ediyor.
14 Mayıs seçimlerine bu ortamda girerken, açıklanan datalara yansıyanlara bakıldığında iktisat çok da sarsmamış görülüyor. İktidarın mali genişlemesi işe yaramış görülüyor.
Seçim sonuçlarının ise netleşmemiş olması yarın piyasalarda yeni haftaya nasıl başlanacağının da sorgulanmasına neden oluyor.
Uzun vakittir TÜrkiye’yi takip eden ve bu seçimlerin sonuçlarını da merak edenlerden olan BlueBay Varlık İdaresi stratejisti Timothy Ash, mevcut tabloya nazaran seçim sonuçlarını yorumladı.
‘Muhtemelen piyasalar için mümkün olan en berbat sonuç = iki hafta daha belirsizlik. Bunun ötesinde, Erdoğan’ın iktisat siyasetleri sürdürülemez. Bu nedenle ya değişiklik ya da büyük bir ödemeler istikrarı krizi riski.’
Ayrıca seçimlerin bu tabloda ikinci cinse kalma ihtimalinin netleşmesiyle, sonuçların, “Piyasalar üzerinde hâlâ bir tesiri olabilir. İkinci tipe dek, zayıflık görebilir. Bu Erdoğan için nasıl sonuçlanacak?” tabirlerini de kullandı.
Bloomberg, Erdoğan’ın Ukrayna’dan Suriye’ye artan bir rol oynadığını lakin, iktisadın istikrarsızlaştığını vurguladı.
Erdoğan’ın geçen yıl enflasyonda görülen yükselişle, hanehalkı bütçelerinde alım gücünün erimesinin seçmeni kızdırdığını da iletti.
Kılıçdaroğlu için de ülkenin gelmiş geçmiş en geniş muhalefet kümesinin dayanağına aldığını söylerken, hukuk, Batı ile alakaların onarılması, iktisatta olağanlaşma vaat ettiğini hatırlatıyor.
Küresel yatırımcıların, Türkiye’de yine konum alıp almayacağını seçim sonuçları belirleyecek.
Erdoğan’ın iktidardaki birinci on yılında Türkiye’ye yabancı sermaye akın ederken, sonraki yıllarda ‘her ne kıymetine olursa olsun’ büyüme siyasetleri, TL’de kıymetsizleşme yarattığından yatırımcı çıkışları olduğunu da hatırlatıyor. Kaynak: Bloomberg
Kamu bankalarının TL’de paha kaybını önlemek hedefiyle, seçimler ikinci çeşide kalmasıyla 15 günlük süreçte dolar/TL’yi 19,65 düzeyinde tutmak ismine müdahalelerini sürdüreceğini belirtiyor.
Bloomberg, hesaplamalarına nazaran kurlardaki atakların akabinde Aralık 2021’den bu yana Merkez Bankası 16 ayda 177 milyar dolar rezerv satışı gerçekleştirmiş, yalnızca 2023 Nisan ayında 30 milyar dolar rezerv sattığı sav edilmişti.
Gelelim bu ortamda yarın güne nasıl başlayacağız? Dolar/TL’de yükselişler ve resmi kur ile hür piyasa ortasında kopuşu aslında uzun müddettir görüyorduk.
Seçimlere yaklaştıkça bu fark artmıştı. Merkez Bankası rezervleri de bu ortamda tartışma ve araştırma konusu olmuştu.
Dolar/TL’nin güne yükseliş baskısıyla başlaması beklenirken, Kapalıçarşı’da cuma günü aşılan 22 düzeyinin üzerinde seyrederek yükselişini sürdürmesi de bekleniyor.
Altın da bu ortamda yerli yatırımcının favorisi olarak talebini artırması bekleniyor. Bunun tekrar TCMB rezervlerini 15 günlük süreçte azaltması beklenirken, dolar/TL’deki yükselişten de etkilenen altının gram fiyatının 1.480 TL’nin üzerinde olması ons altındaki yükselişleri de daha yakından izlenir hale getiriyor.
Borsa’da perşembe günü muhalefetin zaferi olumlu görülmüşken, cuma günü risk almamak ismine satışlar sürmüştü. Yılbaşından bu yana düşüşünü sürdüren BİST 100 endeksinde belirsizliğin satışların sürmesine neden olacağı öngörülüyor.
