Sizi Kaçırıyoruz: İstanbul’a Yakın Gezilecek ve Görülmesi Gereken Yerler Rehberi

İstanbul Arnavutköyde bulunan Karaburun, İstanbul Boğazına 25-30 km uzaklıkta. Ekseriyetle yazın tercih edilen Karaburun Kilyos Kıyısından sonra gelen en kalabalık kıyı diyebiliriz. Tabi yalnızca yazın değil gün doğumu ve gün batımında ortaya çıkan mükemmel görüntü ve balıkçı tekneleri içinde gidilmeye paha.

Anadolu yakasında bulunan Şile, İstanbul’a 60 km uzaklıkta bulunuyor. İstanbul’a yakınlığı sayesinde günübirlik ya da hafta sonu kaçamakları için ülkü yerlerden. Yalnızca tatil değil tarihi konutları, kalesi ve feneri ile Şile ziyaretçilerini bekliyor.

Şilede bulunan Ağva doğal plajı, kusursuz tabiatı, bakir koyları, adaları ve ormanlarıyla size nefes aldığınızı hissettirecek. Taze balıklarıyla mideniz bayram ederken harika görüntü ve pak havasıyla ruhunuzda bayram edecek.

Riva, Beykozda bulunan Riva Deresinin döküldüğü köydür. Karadeniz’e kıyısı ve sakin olması en çok tercih edilme nedenleri. Dalgalı bir denize sahip olduğu için denize girmek sakıncalı olabilir. Aman dikkat!

İstanbul kalabalığından uzaklaşmak lakin İstanbul’dan çok uzaklaşmak istemeyenlerin özellikler yazın bir numaralı tercihi tabi ki Kilyos. Sarıyere bağlı bu yerleşim yerinin Karadeniz’e kıyısı bulunuyor. Konaklama, tatil ve restoran açısından da yerli ya da yabancı ziyaretçileri tatmin eden Kilyosu listenize ekleyebilirsiniz.

Bir Polonya köyü olan Polonezköy İstanbul Beykoz’a bağlıdır. İstanbul’da Polonya havası estiren bu yerleşim yeri daha çok turistik bir özelliğe sahiptir. Mavi sular yerine kültür denizini tercih edeceksiniz Polonezköyü listenize eklemeyi unutmayın.

En büyük ve en kalabalık ada olan Büyükada hafta sonu için ülkü bir tatil yeri olabilir. Siz bu adayı gezerken adanın en eski dondurmacılarını ve pastanelerini ziyaret ederek midenize bayram havası yaşatabilirsiniz. Aya Yorgi’den Reşat Nuri Güntekin’in pembe meskenine kadar ziyaret edilecek çok yer bulunuyor.

Pazar günü ne yapsam diyenler için tıpkı anda hem spor yapıp hem de eğlenmek mümkün. Kemerburgazda bulunan Kent Ormanı içinde ip parkuru, zipline, insan sapanı, roller coester zipline, tırmanma duvarı ve hür düşüş üzere aktivitelerle vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

Küçük Kapadokya olarak da isimlendirilen İnceğizde Karasu Vadisi boyunca el ile oyulmuş kayaları ve  mağaları görebilirsiniz. Kemal Sunal’ın ünlü Salako sineması de burada çekilmiş. Bu yüzden Kemal Sunal Mağaraları diye de bilinmekte.

Şehrin gürültüsünden bunalıp baş dinlemek isteyenlerin tercih ettiği bir yer daha. Turistik bir balıkçı kasabası olan Anadolu Kavağı İstanbul merkeze çok uzak değil. İster tek başınıza ister arkadaş kümeniz ya da ailenizle keyifli bir gün sizi bekliyor.

Hem tarihi hem de kıyısı ile berbat namına karşın günü birlik İstanbul’dan uzaklaşmak isteyenler Silivri hoş bir alternatif. Mimar Sinan Köprüsü, tuğla damgaları ve Sadrazam Piri Mehmet Paşa mescidi üzere tarihi yerleri ziyaret edebilirsiniz.

Ormanlık alanı ve şelaleleri ile ünlü Maşukiye yıılın dört mevsimi gitmekten vazgeçmeyeceğiniz bir yer. Kamp kurabilir, ATV çeşidi atabilir ve zipline ile heyecanınıza heyecan katabilirsiniz. Şelale yakınlarında bulunan balıkçılardan balık yemeyi sakın unutmayın.

Kocaeli’nde bulunan Ormanya hem tabiat severler hem de çocuklar için keyifli vakit geçireceğiniz bir yer. Çocuklar için hem doğal ömrü gözlemlemek hem de güçlerini atmak için çok uygun.

Maşukiyede şelaleye doymayanlar için Kocaeli’nde öteki bir adresimiz Nüzhetiye Şelalesi. Bölgede uzun yürüyüşler yapabilir, görüntünün keyfini çıkarabilirsiniz. Tabi ortam sulu olunca uygun giysiler ve ayakkabılar giymenizi tavsiye ederim. Yürüyüşü sevmiyorsanız aman dikkat 🙂 yol sizi yorabilir.

Ağvaya 11 km uzaklıkta bulunan bu koya toplu taşıma maalesef yok. Ancak yakın olduğu için bisiklet ya da ATV ile ulaşım sağlanıyor. Kamp yapabileceğiniz üzere konaklamak için otellerde bulunmakta.

Kış gelince İstanbul’a yakınlığı ile tercih sebebi olan Kartaltepe kar sevenler için hafta içi ve bilhassa hafta sonu en tercih edilen yerlerden. Aman dikkat! Tatil günlerinde çok kalabalık olabilir haberiniz olsun.

1994 yılında muhafaza altına alınan Ballıkayalar Tabiat Parkı Kocaeli Gebze’de bulunuyor. Parkta kaya tırmanışı ve tabiat yürüyüşü yapabilirsiniz. Kaya tırmanışında acemi olanlar için uygun tırmanış alanları bu işin uzmanları tarafından belirleniyor ve yardım ediliyor. Ayrıyeten tabiat parkında kamp ve çadır alanı da bulunmakta.

Deniz döneminde giderseniz Ölüdenize gelmiş zannedeceğiniz Kerpe, mavi bayraklı deniziyle bilhassa yazın hafta sonları çok kalabalık olabiliyor.

Ne yürüyüş ne kayak ne de kayaya tırmanmak istiyorum,  bol bol dinlenirken şifa bulayım diyorsanız Ayazma Ilıcası aradığınız yer olabilir. Cilt ve mide konusunda rahatsızlığı bulunanların tercih ettiği ılıcaya talep fazla. Konaklamanız için bölgede termal otelde bulunuyor.

Bölgenin mevsimsel olarak su altında kalmasıyla oluşan mükemmel ekosistemi, pak havası, tertemiz ve beyaz kumsalı, berrak denizi ve langozuyla İğneliada “Burası Trakya’da mı ya?” dedirtecek kadar hoş bir yer. Hazır buraya kadar gelmişken yakınlarda bulunan Dupsina Mağarasını da ziyaret etmeyi unutmayın.

Adını duyduğunuzda nasıl yani diyebilirsiniz. Uçmakdere köyü aslında eski bir Rum köyü. Yerli halkın konutlarında yaptıkları şaraplarıyla ünlü bu köyde birebir vakitte yamaç paraşütü, rüzgar sörfü üzere ismine uygun aktiviteler yapabilirsiniz.

Karadeniz’in en batı ucu olan Beğendik köyü tıpkı vakitte Bulgaristan hududunun çabucak yanında. Pak kıyısı ve sakinliği ile hafta sonu tatilleriniz için tercih edebilirsiniz.

Genellikle kampçıların tercihi olan Gökçetepe Köyü İstanbul’a yakınlığı ile tercih sebebi. Yakınlardaki Koru Dağının tertemiz havasını içinize çekerken orman içinde kamp kurmak ve yürüyüşler yapmak size güzel gelecek.

Yazın nüfusun çok arttığı Kumbağ tertemiz kıyıları ile tatilcilerin gözdesi. Günübirlik gideceğiniz üzere uzun periyodik tatil yapacaklar için konaklama imkanı bulunuyor.

İstanbul’a yakınlığı, hoşluğu ve görünümüyle en beğenilen yerlerden olan Sapanca Gölünde başlayan sabah kahvaltı sonrası göl etrafındaki keyifli yürüyüş ile gününüz hoşlaşacak.

Karadenizdeymiş üzere hissedeceğiniz Soğucak Yaylasında yapılan şenlikler ve şenliklere denk gelirseniz gününüz şenlenecek. Denk gelemezseniz de değerli değil yaylanın pak havası kentin yorgunluğunu alıp yerine huzur verecek.

Türkiye’de bulunan dört longoz ekosisteminden biri olan Acarlar Langozu çok büyük lakin yalnızca belli bir kısmı gezmeye açık. Nilüferlerin ne kadar hoş olduğunu kendi gözlerinizle görebilir, bu süper görüntüyü ve etrafınızdaki süper doğayı fotoğraflamak isteyeceksiniz.

Rafting severler, İstanbul’da rafting yapamıyorsanız sakın üzülmeyin. Melen Çayında 13 kilometrelik rafting parkuru bulunuyor. Bilmeyenler içinde ön hazırlık olarak 2 km içinde eğitim verilmekte.

Ne kadar makus olaylar yaşansa da Kazdağı kalbimiz. Çok çeşitli endemik bitkiye mesken sahipliği yapan Kazdağında belirlenen alanlarda kamp kurabilirsiniz. Bu mükemmel yerde ruhunuz kendine gelecek.

Çanakkale’de bir arkeoloji köyü var desek? Troya Müzesini gezmek, periyoda ilişkin ikon ve sembolleri görmek istiyorsanız bu vakit seyahati yaşayacağınız köyü kesinlikle görmelisiniz.

Assos biraz İstanbul’a uzak lakin bence gidilmeye kıymet bir yer. Sessiz olmasını bu uzaklığa bağlayabiliriz bence :). Koyları, pak plajları ve tarihi güzellikleriyle Assos listemizde kesinlikle yer almalıydı. Mavi bayraklı Kadırga Koyunda keyifli günler sizi bekliyor.

Tarihi dokusunu hala koruyan ve sit alanı olan Behramkale Köyü birçok medeniyete konut sahipliği yapmış bir yer. Eski Rum taş meskenler ve Arnavut kaldırımı sokaklarında gezebilir, gün batımını izlerken yorgunluk kahvesi içmek isteyebilirsiniz.

Eskiden karpostallarda kar yağmış ve zarafetiyle nefes kesen bir göl görüntüsü vardı, Bolu Abant Gölü. Tatil günlerinde kalabalık olması dışında kış ya da yaz aylarında en çok tercih edilen yerlerden.

Yedi gölden meydana gelen Yedigöller bilhassa kamp severler için ülkü bir yer. Hafta sonu geçireceğiniz iki gün gücünüzü yükseltecek, İstanbul’a dönüşte kendinizi daha âlâ hissedeceksiniz.

Bolu’ya kadar gelip ünlü Bolu yemeklerini tatmadan gitmek elbette olmaz. Yemeğin yanı sıra tarihi geçmişi, meskenleri, gelenekleri ve doğasıyla sizi mest edecek.

Bu ünlü köyümüz hem Bursa merkeze çok yakın hem de hala tarihi dokusunu yaşatıyor. UNESCO Dünya Tarihi Mirası listesinde bulunan Cumalıkızık Köyüne erken saatte gidenler çok şanslı. Erkenden kalkıp gözleme yapan teyzeler yüzünden parmaklarınızı yiyebilirsiniz.

Eski bir Rum köyü olan Trilye mimarisi, kiliseleri, Dündar Meskeni, taş konutları ve zeytini ile ünlü Trilyede kahvaltı yaptıktan sonra “Ben daha evvel ne yiyormuşum?” hissine kapılabilirsiniz. Barbunları ile ünlü olan bu hoş yerde gezip görülmesi gereken çok yer bulunuyor.

Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bulunan Misi Köyü birebir vakitte Gümüştepe mahallesi olarak da bilinmektedir. Köy imali pekmez ve şarabıyla ünlenen köyde evvelce ipek böcekçiliği yaygınmış ve ipek üretimi yapılmaktaymış. Üzüm bağları ortasında gezebilir, Nilüfer çayı etrafındaki tesislerde çayınızı ya da kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Bursa’nın en hoş köyü olarak bilinen Gölyazı, Uluabat gölü üzerinde bulunan bir yarımada. Birinci derecede sit alanı olan bu ada efsanelere de mevzu olmuş. Taş köprüleri, her yıl yapılan leylek şenliği(ki leyleği havada görürseniz çok gezeceksiniz diye bilinir) ve Zambak Doruğuna çıkma üzere aktiviteler de bulunabilirsiniz.

İstanbul’dan Mudanyaya 95 dakika süren seyahat sonrası tarihin havasını ciğerlerinizde hissedeceksiniz. Güzelim sokaklarında yürürken birebir vakitte rakı balık yapacağınız Mudanya günübirlik ya da birkaç gecelik tatil için vazgeçilmeyen yerlerden.