“Aşkı sahiplenme”, “aşkın resmi dondurması olma” konseptleri ile yola çıkan bir dondurma olan Cornetto, Algida’nın dondurma eser kategorisinde yer alan başka markalarına oranla biraz daha farklı bir profil sergiliyor. Magnum daha cezbedici ve şehvetli bir marka kişiliğini sahiplenirken, Cornetto ise “aşkın getirdiği günahsız heyecanların” müsaadeden gidiyor.
Her tarafıyla aşkın hoş yanlarını bizlere hissettirmeyi amaçlayan Cornetto yalnızca aşk üzerine sadece söylenen kelamlar ile ilgilenmiyor.
Aynı vakitte Türkiye’deki gençlerin aşka yönelik bakış açısını da araştırıyor. Markanın gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma gençliğin aşk haritasını çiziyor bizlere. Bunu yaparken birebir vakitte bayanlar ve erkekler ortasında toplumsal cinsiyet rollerinden de kaynaklanan görüş farklılıklarını ortaya koyuyor.
Bu araştırma Türk gençliğinin zihnindeki aşk kavramını ortaya çıkarması açısından değerli. Bu nedenle burada kısaca bu araştırma sonuçlarından kelam edeceğiz. Gençlik pazarlaması ajansı Youth Republic tarafından hazırlanan Cornetto Aşk Araştırması’nın örneklemi, Türkiye genelinde 50 farklı üniversitenin mühendislik, tıp ve toplumsal bilimler fakültelerinde okuyan ve yaşları 16 ile 24 ortasında değişen 1377 öğrenciden oluşuyor. Araştırmanın bulguları ise enteresan.*
Örneğin, ülkemizde erkekler aşka daha olumlu bakarken, bayanlar aşkın daha gerçekçi ve olumsuz yanlarını ve olumlu ya da olumsuz tüm ayrıntılarını da lisana getirmeden geçemiyorlar. Erkeklere aşkın çağrıştırdığı duygusal değişkenler ortasında; memnunluk, gülümseme, huzur üzere müspet hisler yer alıyor. Bayanlar ise aşkın ayrılık, hengame, ıstırap ve kaygı üzere olumsuz yanlarını da lisana getiriyorlar. Bayan aşk bağlantısında kendisini memnun edilmesi, şımartılması gereken taraf olarak konumlandırarak aşka bakış açısını bu türlü tanımlıyor.
Aşkta mutluluğun tanımlanması istendiğinde ise, bayanlar; armağanlar ve sürprizler diyerek kendilerini memnun edilmesi gereken taraf olarak konumlandırmışlardır. Erkekler ise memnunluğu daha soyut kavramlarla eşleştirmişlerdir, örneğin huzur üzere.
Araştırmaya katılanlara “ilişki yaşarken en çok neye değer verirsiniz?” sorusu yöneltilmiştir. Bu soruya bayanların %71′i maddi durum ve meslek karşılığını vermişlerdir. Erkeklerin ise oranı %40.3’tür. Bayanların %63′ü münasebete gerçekçi ve daha ben merkezli yaklaşırken erkeklerin %66′sı “biz” odaklı bir yaklaşım sergiliyor. Tüm bu bulgular bayanların aşka daha gerçekçi ve mantık hudutları çerçevesinde baktıklarını mı gösteriyor? Kimilerimiz farklı bulabilir lakin bu araştırmaya nazaran “Evet”.
Sosyal medyanın aşk münasebeti üzerindeki tesiri de hiç göz gerisi edilecek üzere değil. Araştırmaya nazaran, Facebook her iki taraf için de kıskançlığa neden olan etkenlerin başında gelmekte. Bayanların yüzde 56.6′sı ilgide oldukları kişinin Facebook ve Twitter profilini denetim ediyorlar ve birebir vakitte bayanlar erkeklerden bu platformlarda kendilerine olan aşklarını lisana getirmelerini bekliyorlar. Bağlantıda oldukları karşı cinsin toplumsal medya hesaplarını denetim eden erkek oranı ise %50.7.
Kadınların %62.5′i sevgilisine şifresini vermeyi reddederken erkeklerin ise %58′i şifre paylaşımına sıcak bakmışlardır.
Sonuç olarak, araştırmanın bulgularına nazaran bayanlar için itimat duygusu ve heyecanı birebir anda yaşamak değer taşımaktadır. Bayanlara ait bulguları kısaca bir gözden geçirecek olursak; bayanların istediği sürprizlerle dolu, armağanların alındığı, maddi açıdan sınırlamaların asgarî seviyede yaşandığı, bayanın aldığı kararların merkezde olduğu ve de itimat hissinin ağır olarak hissedildiği bir aşk münasebetidir. Erkeklerin ise şaşırtan bir biçimde aşktan bayanlardan daha soyut kazanımlar elde etmeyi umdukları görülmektedir.
Cornetto’nun araştırmasında sorulan sorulara dayalı olarak 7 farklı aşık profili oluşturulmuştur. Bunlardan birincisi romantik aşıklardır. Romantik aşık isminden de anlaşılacağı üzere sağlam ve uzun müddetli alaka yaşayan şahıslardır ve araştırmaya katılanlar ortasındaki oranı %17’dir. Romantik aşığı, %12’lik bir oranla birden fazla aşkı birebir anda yaşayan şıpsevdiler takip etmektedir. Daha sonra ise %16 ile sadakati her şeyin önünde gören “sadık aşık”lar gelmektedir. Hayatları boyunca yalnızca bir sefer aşık olunabildiğine inanan duygusal aşıkların da oranı %16’dır. Araştırmada tanımlanan bir öbür aşık profile ise, ilgide rasyonel bir duruş sergileyen stratejik aşıklardır. Ayrıyeten hayatı boyunca hiç aşık olmamış ve aşık olmak için gayret harcayan %8 oranında “aşk arayanlar” vardır ve son olarak ise münasebetlerini tutku ve bağımlılık üzerine kurgulayan tutkulu aşıklar gelmektedir.
* http://www.campaigntr.com/2014/01/08/64231/turkiyede-gencler-hem-romantik-hem-sadik-sevgili/
