Harry Potter Olarak Anılmaya Devam Etse de Oysaki Birçok Sinemada Oynamış: Daniel Radcliffe’in Rol Aldığı 15 Sinema

Suç-aksiyon kategorisinde yer alan sinemada Sean Haggerty, yasa dışı bir kargoyu teslim etmek üzere görevlendirilir. Uyuşturucuyla Uğraş Dairesi’ne, uyuşturucu karteline ve tetikçiye işlerin yolunda gittiğine dair garanti vermeli. Lakin bunun için sadece bir saati var. Sean, tıpkı vakitte karısının hayatta kalması için de çaba eder. Ayrıyeten tüm bunları uçağın kokpitinde gerçekleştirmeye çalışır.

Mary Shelley’nin romanında uyarlanan sinemada bilim insanı Victor Frankenstein, yardımcısı Kambur İgor Strausman’ı sirkte gördüğü eziyetlerden kurtarır. İkili, ölümsüzlüğü bulmak için uğraşır. Zeki İgor, doktora vefa borcunu ödemek için onun her isteğini yerine getirse de bir gün hekimin istekleri hakkında kuşku duyar. Ölüleri dirilten Hekim Victor’un deneyleri, tabipte değişime sebebiyet verir. Hekimi bu saplantıdan kurtaracak tek isim ise İgor’dan oburu olmaz.

İnzivaya çekilmiş müellif Loretta Sage, güzel model Alan’ı kitaplarının başkahramanı ilan eder ve daima onu kaleme alır. Loretta, Alan ile yeni kitabını tanıtmak için turneye çıkar. Lakin muharrir, kitabında yer alan kelamda kayıp kentin hazinesini bulmaya yardımcı olacak bir milyarder tarafından kaçırılır. Alan, yalnızca kitapta yer alan bir kahraman olarak kalmak istemez ve muharriri kurtarmak için bir maceraya atılır. Bu gizemli ormanda hayat savaşı veren karakterler, hazineyi bulabilmek içinde birlikte çalışmak zorunda kalır.

Bir oyun şirketinde programcı olarak çalışan Miles, monoton hayatından sıkılır. Hayatını daha eğlenceli hâle getirebilmek için internetteki zorbaları trollemeye başlar. Miles, insanları hassas bir birey hâline getirmek için gayret gösterir. Bir gün beklenmedik bir geri dönüş alan genç adam, savaşçı karakteriyle eski sevgilisinin hayatını kurtarmak zorunda kalır.

Başrollerinde Daniel Radcliffe, Joe Dempsie, Bill Paxton’ın yer aldığı sinema; sevilen oyunlardan biri olan GTA’nın beyaz perdeye aktarılmış hâli. Daha doğrusu sinema, GTA’nın imalcisi Sam Houser’ın öyküsünü mevzu alıyor. Rockstar Games imalcisi olan Sam Houser ve Avukat Jack Thompson ortasındaki çatışma aktarılıyor. Şiddet içeren görüntü oyunlarını yasaklamayı hedefleyen Thompson, bu hedefinde başarılı olabilecek mi?

Joe Hill’ın romanından uyarlanan sinemada Merrin, bahtsız bir halde cinayete kurban masraf. Tecavüz edilip öldürülen genç bayanın cinayetinde bir numaralı kuşkulu, sevgilisi İg Perrish olur. Sarhoş olduğu gecenin sonraki gününde başında boynuzlar çıkan İg Perrish, neye uğradığını şaşırır. İnsanların başındaki boynuzlardan çok etkilendiğini ve ona birçok itirafta bulunduğunu fark eder. Sevgilisinin başına gelenleri öğrenmeye çalışarak cinayete dair enteresan ayrıntılar bulur.

1944 yılında geçen sinemada Columbia Üniversitesini kazanan Allen Ginsberg’ün yolu, Lucien Carr ile kesişir. Allen’ın yaşantısı, güzel ve havalı bir genç olan Lucien ile müsabakası ile büsbütün değişir. Bir müddet sonra William Burroughs ve Jack Kerouc’la da tanışır. Dört genç, toplumdaki yapıyı değiştirmek ismine kısıtlamaların önüne geçmek ister. Yeni bir akımın öncüsü olmak isteyen dörtlü, bu sayede Beat Hareketi’ni ortaya çıkarmış olur.

Avukat Arthur Kipss, yeni vefat eden müvekkilinin miras işlerine bakmak için ürkütücü eski bir köşkte tek başına çalışır. Sırlarla dolu bu kasabanın gizemini ortaya çıkarmak ister. Çocukların gizemli ve ürkütücü yollar ile öldürüldüğünü fark eden Kipss, dehşete düşer. Yaşarken hor görülüp dışlanan bayanın hayaleti, kasabayı ele geçirmiş. Siyah giyinen bir bayan tarafından tehdit edilen genç avukat, bir çıkış yolu bulmak zorunda kalır. Kasabadaki bu lanet ortadan kalkacak mı dersiniz?

FBI casusu Nate Foster, mesleğinde hayli başarılı ve prensipli. Genç casus, kaçak yollar ile ülkeye dahil edilmiş sezyum-137 izotopu davasını üstlenir. Araştırma sonucu ırkçı bir kümeye rastlayan Nate, iş ortağı Angela Zamparo’nun yardımı ile kimliğini gizleyerek ırkçı kümenin bir üyesi olur. Nate Foster, içine sızdığı bu kümede ırkçılığı önlemek için büyük bir savaş verir.

1980’li yılları anlatan sinema, üç arkadaşın öyküsünü ele alır. Amazon ormanlarını keşfetmek isteyen Gezgin Yossi, Öğretmen Marcus ve Fotoğraf Sanatkarı Kevin; dikkat cazip şeyler bulabilmek için ormanın yolunu meblağ. Kendilerine Karl Ruptercher isminde bir rehber bulurlar. Lakin tuttukları rehber sahtekâr çıktığı için, üç arkadaş kendini ormanın ortasında bir ömür gayreti verirken bulur.

Wallace; tıp fakültesini yarıda bırakmış, bağlantılarında daima mutsuz olduğu için aşk hayatını rafa kaldırmış bir genç. Chantry ile tanıştıktan sonra fikirleri değişen Wallace, animatör olarak çalışan bu bayana hayran kalır. Fakat büyük bir sorun var. Bu sorun, Chantry’nin erkek arkadaşının olması. Wallace, en güzel dostunu ve hayatının aşkını bulmuşken onu kaybetmemek için büyük bir savaş verir. Pekala, kahramanımız bu defa aşkta kazanır mı dersiniz?

Zorlu bir hapishaneden kaçmak için uğraşan Tim Jenkin ve Stephen Lee, özgürlük için uğraş eder. Siyahilerin hayat haklarının olmadığı 70’li yılların anlatıldığı bu sinemada Jenkin, hapishaneden kaçmanın yollarını arar ve bir plan yapar. Mahkûmlara kaçma fikrinden bahseden iki arkadaş, olumlu bir geri dönüş alamaz. Hapishaneye giren herkesin birinci isteğinin kaçmak olduğunu lakin bunu başaran birinin olmadığını belirten mahkûmlar, onların bu planına dahil olmaz. Bir kişi hariç! Bu kişi Alex Moumbaris’ten oburu değil…

Hayallerini süsleyen adamla evlenmek üzere olan Kimmy, masalsı bir düğünde evlenmek ister. Lakin bunu gerçekleştirmek için yapması gereken çok işi var. Bu nedenle kendisini dünyadan koparan Rahip’in alçak planlarını engellemek zorunda kalır. Bayanları kaçıran rahibi durdurmak için harekete geçen Kimmy, bayanları kurtarıp düğününe yetişmek için vakitle yarışır. Sizce Kimmy, hayalini kurduğu düğününe yetişebilecek mi?

Hank, küçük ve ıssız bir adada tek başına ömür sürse de bir gün meskenine ulaşacağına dair hayaller kurar. Bir mühlet sonra umudunu kaybeden Hank, intihar etmeye karar verir. Tam kendini asmak üzereyken kıyıya vuran erkek cesedini görür. Manny ismini verdiği bu ceset, onun tek kurtuluş yolu olur. Fantastik güldürü cinsindeki sinema seyirciler tarafından epeyce beğenildi.

Dram ve güldürüyü barındıran müzikal çeşidindeki sinemada 80’li yılların meşhur ismi Al Yankovic’in hayat kıssası ele alınıyor. Müzikleri ile şöhret basamaklarını süratle tırmanan Yankovic’in hem mesleğine hem aşk hayatına değiniliyor. Üretimde Yankovic’e Daniel Radcliffe hayat veriyor.