Tropikal Bir Ada Üzere Gözükse de Dünyanın En Tehlikeli Radyoaktif Alanlarından Biri Olan Bikini Atoll

Pasifik Okyanusu’nun Mashall Adaları’nda bulunan Bikini Atoll’un Çernobil’den çok daha radyoaktif atığı olduğu argüman ediliyor.

İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda ve Soğuk Savaş periyodunda ABD Ordusu tarafından nükleer silahları test etmek için Bikini Atoll bölgesi kullanıldı.

20. yüzyılda Bikini Atoll, karada ve havada toplam 23 adet nükleer patlama gördü, lakin birden fazla patlama ada kıyılarında infilak etti.

Time Mecmuası’nın 12 Nisan 1954 tarihli sayısına nazaran, 1946’da Bikini Atoll’un Pasifik’teki ülkü cennet olduğu düşünülüyordu fakat ABD ordusunun nükleer silah testleri bu cenneti yok etmişti.

Ada sakinleri nükleer testlerin bıraktığı radyoaktif atıklar tarafından etkinmemeleri için ABD ordusu tarafından adadan çıkarılmış.

Nüfusun birçok, iki yıl boyunca daima açlıkla karşı karşıya kaldı ve uygun bir konut inşa edilmediğinden askeri çadırlarda yaşamaya zorlandıkları Rongerik Adası’na taşınmıştı.

Nükleer testler 1946 yılından 1958 yılına kadar sürdü. Son nükleer bomba testi üzerinden 64 yıl geçti lakin Columbia Üniversitesi’nden Ivana Nijokic Hughes’a nazaran mercanlarıyla ünlü Bikini Atoll hala inançlı bir bölge değil.

Adanın radyasyon düzeyi hala çok yüksek olduğundan ada yerlileri yine dönecek olsalardı tehlikeli sıhhat meseleleri kaçınılmaz olurdu.

Bu kaygı verici nükleer atık konusu 2021 yılında gündeme getirildi ancak Bikini Atoll bölgesini daha yaşanabilir hale getirme sürecini başlatmak için tüm radyoaktif kalıntıları temizlemek varsayımı olarak 110 milyon dolara mal olacaktı.

Bu bahisle pek ilgilenmeyen ABD hükümeti, adanın nükleer atıklarla olan çabasına dayanak vermediğinden Bikini Atoll’ü terk etti.

Bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşın!