Tüm Vakitlerin Efsane Sinemalarından Biri Olan ‘Titanik’te Daha Evvel Hiç Kimsenin Fark Etmediği Çekim Yanılgıları
Titanik sineması vizyona gireli 26 yıl oldu lakin hala herkesin konuştuğu sinemalar ortasında ve sinema tesirini tekraren izlesek de sürdürüyor. Vakitle birçok tanıtım ve mükafatlar nedeniyle çağdaş sinemada bir referans haline geldi. Yeniden de, bu kadar ünlü bir sinemada bile izleyicilerin gözünden kaçmayan birçok yanılgı var. İşte 19 tane akılalmaz Titanik sinemasının çekim yanlışları.
1. Rose’un hareket eden beni.
Fark edilmeyen kusurlardan biri Rose DeWitt Bukater( Kate Winslet) karakterinin beni. Genç bayan birinci gemiye binerken hızındaki beni sol tarafındayken sonrasındaki sahnelerde beni sağ tarafına geçiyor.
2. Jack’in saçları.
Üçüncü sınıftaki sahnelerden birindeki Jack (Leonardo DiCaprio) karakterinin saçı. Cora ile dansından sonra masaya gelen Jack’in saçı dağınıkken bir sonraki anında saçlarının eksiksiz olduğunu ve birkaç kat saç spreyi olduğunu söyleyebiliriz.
3. Rose’un tırnakları.
Hepimizin bildiği üzere sinema çekimleri aylarca sürmüştü bu yüzden Kate Winslet’in de tırnakları tekraren uzamıştı. Fakat Rose karakteri için yalnızca birkaç gün geçiyor. Birtakım sahnelerde tırnakları kısayken birtakım sahnelerde tırnakları bir oldukça uzun kendisinin.
4. Kameranın yansıması.
1997 yılında sinema çekilirken teknoloji günümüzdeki üzere gelişmemişti. Sinemalar çekilirken aktörün hareketlerini birden fazla kamera çekiyordu ve kameralardan birinin bu sahnede camdan yansıdığını görebiliriz.
5. Görgü kuralları kusurları.
Titanik, farklı sınıflardaki insanların birbiriyle aşk yaşamasını anlatıyor. Rose ve annesi Ruth DeWitt Bukater (Frances Fisher) yüksek sınıf bir aileye mensuplar. Bu yüzden görgü kurallarını çok âlâ bilmeleri gerekiyor. Hatta birçok vakit Bayan Ruth etrafındaki insanların kurallara uyması konusunda hatırlatmalar yapıyor. Bu nedenle sinemanın çeşitli kısımlarına görgü kurallarına uymayarak atıştırmalıklarını eldiveni varken yemesi sinemadaki karakteriyle çelişki gösteriyor.
6. Yok olan kalabalık.
Filmin başında binlere insan sevdiklerine veda etmek için limanda toplanıyorlar. Jack ve arkadaşı Fabrizio (Danny Nucci), biletlerini almak için kumar oynadıkları sırada bizler gemiyi camdan görebiliyoruz fakat kalabalığı göremiyoruz. Sanki hepsi nereye gitti?
7. Borudaki değişimler.
Filmin başındaki borunun biçimi, geminin batışındaki biçiminden epey farklı. Sette kullanılan her eşyayı hatırlamak ve düzgün bir biçimde saklamak küçük bir servete mal olacaktı, bu yüzden bu türlü olmuş olabilir.
8. Ortaya çıkan objeler.
Gemide çalışanlar Jack’i tutukladıklarında Rose çabucak Jack’in yanına gidiyor. Odadaki sahneler ortasında birden ortaya çıkan yastığı direktör fark etmemiş olsa gerek.
9. Jack’in burnundaki donmuş sümük.
Jack ve Rose Atlantik okyanusunun ortasında kurtarılmayı beklerken, soğuktan dolayı Jack’in burnu akmaya başlıyor ve donuyor. Sonra Rose yardım geldiğini söylemek için Jack’i uyandırmaya çalıştığında burnunda hiç buz görünmüyor.
10. Hareket eden korkuluklar.
Film başında Jack arkadaşıyla birlikte geminin burnundayken, korkulukların formu Jack ve Rose’un ikonik ve romantik sahnelerinkinden farklı duruyor. Sinemanın başında korkuluklar ayrıkken, sinemanın sonralarında korkulukların bitişik olduğunu görüyoruz.
11. Jack’in bahsettiği göl.
Jack, Rose ile gemiden düşerse ne olacağı konusunda konuşmuşlardı. Konuşmalarında Jack’in bahsettiği Wissota gölü aslında gerçek değil. Wissota gölü 1997’de yapılmış geçersiz bir göl.Titanik ise 1912’de batmıştı.
12. Geminin pruvası.
Daha sonradan öğreneceğimiz üzere sinema setinde lojistik ve tasarım manasında birkaç sorun var. Jack geminin uç kısmında yunuslara bakarken gözüken geminin pruvası Jack ve Rose’un romantik anlarındaki halinden hayli farklı.
13. Gökyüzündeki yıldızlar.
Filmde gökyüzü yıldızsız ve aysızken, uzmanlara nazaran bu yanlış. Astrofizikçi Neil deGrasse Tyson, sinemada yolcululuğun seyrini ve o geceki yıldızların o gece üzere konumlanmadığını söylüyor.
14. Kaybolan evrak.
Rose’un nişanlısı Cal, Rose’un resmi, kahverengi klasörde bulduğunda öfkeleniyor ve çabucak orda yırtmak istiyor. Komik olan kısım, bir sonraki çekimde klasör gitmiş ve kağıt Cal’ın ellerinde buruşmuş gözüküyor.
15. Yenilenen cam.
Jack’i kelepçelerinden hür bırakmak için bir nesne arayan Rose koridorlarda olan baltayı buluyor. Baltayı acil durumlarda kırılması gereken camdan alıyor. Farklı olan kısım baltayı Rose çabucak aldıktan sonra sihirli bir biçimde camın geri düzelmesidir.
16. Jack ve kaybolan askı.
Rose, Jack’i kurtarmaya çalışırken ziyadesiyle ikisi de zorluklarla karşılaşıyorlar lakin belirli bir sahneden sonra Jack’in askılıkları bir anda yok oluyor.
17. Yer çekimine meydan okuyan ipler.
Filmdeki öbür yanılgı gemi buza çarptıktan sonra iplerin yatay olarak batmasıdır. Titanik’in batmasından ötürü geminin kıç kısmı yükseliyor ve art kısmının ani yükselişinden ötürü güçlü bir eğim oluşuyor.
Yer çekimi maddelerine nazaran, her obje her vakit en güçlü çekim tarafına gerçek sarfiyat, bu durumda yerin aşağısına hakikat gitmelidir. Lakin birinci imajda, geminin halatları yere paralel olarak eğiliyor sonra daha dikkatli davranarak bu yanılgıyı düzeltiyorlar.
18. Eşit olmayan açılar.
Rose intihar etmeye çalışırken bir açıda elbisesinin uç kısmını tutuyorken, öteki açıda elbisesi elinden kayboluyor ve yalnızca güverteyi tutuyor.
19. Çizim çizgisi.
Jack’in Rose’u çizidiği sahnede Jack evvel kalın bir çizgi atıyor lakin çiziminin sonrasında bu çizgi sihirli bir halde yok oluyor hatta silgi izi bile kalmıyor
